Türkiye normalleşiyor
Türkiye normalleşiyor
ABDULLAH ŞANLIDAĞ
Yaklaşık 50 yıldır terörle mücadele eden Türkiye, terörsüz Türkiye hedefine doğru hızla ilerliyor. Bundan böyle teröre harcanan para, Türkiye'nin dönüşümüne ve istihdama harcanacak.
Türkiye, Kürt realitesini ilk defa Turgut Özal ile tanıdı.
İslamcı ve ümmetçi olduğu için Erbakan, Güneydoğu'dan ve özellikle Kürtlerden, çok oy aldı. Erbakan da Kürt sorununun çözümünden yanaydı.
Erbakan hocanın sürdürdüğü politikayı, sonra Erdoğan devraldı. AK Parti'nin ilk 15 yılından Erdoğan da Güneydoğu'dan ciddi oranda oy aldı.
Kürtleri PKK'dan ayrıştırmak için ve bu soruna köklü çözüm üretmek için 2013 yılında çözüm sürecini başlatan Erdoğan, sürecin akamete uğramasıyla, hem terörün bitmesi ve hem de Kürt sorununun çözümüne ilişkin değişik politika izledi.
Sonra Türkiye'de ve dünyada çok değişiklikler oldu.
En son Suriye'deki yeni oluşumla birlikte terörsüz Türkiye kavramı ile süreç yeniden masaya yatırıldı ve Bahçeli'nin Öcalan'a yönelik seslendirdiği; "silahları bırakın ve örgütü feshedin" çağrısı karşılık buldu. Şimdi adım adım terörsüz Türkiye'ye doğru ilerliyoruz.
Türkiye, Cumhur İttifakı ekseninde hem terörün bitirilmesi hem de Kürt sorununun çözümü yönünde çok hızlı mesafe katederken, ülkenin ana muhalefet partisi, kendi içindeki çalkantılar ve hizipçilikle günübirlik siyaset yapıyor.
Buraya tekrar döneceğim.
Zamanın birinde, 92 yaşında Tunceli'nin Hozat ilçesine bağlı Garipler köyünde Geyik Nine isimli bir Kürt kadın yaşarmış. Yaşarmış yaşamasına ama bu ninenin asıl adı Ceylan (Xezal, Kürtçe Ceylan demek).
O dönemde köylere ve yeni doğan insanlara ebeveynleri, istedikleri ismi koyamıyorlardı. Zaten Kürtçe konuşmak, yazmak yasak, dönemin nüfus memuru Xezal ismini Türkçe'ye çevirip geyik yapıyor. Ceylan nine, tam 92 yıl Geyik Nine ismiyle anılıyor.
Şimdi Cumhur ittifakının terörsüz Türkiye sürecine Ceylan ninenin nasıl baktığını merak ediyorum. Onun da çok sevindiğine adım gibi eminim.
Ayasofya'yı ibadete açan Reis, Türkiye'de çocuğuna isim koyma yasağını 2003'de, AB'ye uyum vesilesiyle, bu yasağı ihlal edenlere hapis cezasını ise 2014 yılında ilk çözüm süreci vesilesiyle kaldırdı. Çözüm süreci ile analar daha fazla ağlamasın ve PKK bu anaların çocuklarını daha kaldırmasın diye adım atıldı ama o gün süreç baltalandı. Bugün ise yeniden terörsüz Türkiye kavramı ile tekrar başladı.
Bizim ana muhalefet partisi CHP, öylesine bağımız ki AK Parti'nin doğru yaptığı işlere de karşı çıkıyor.
Bir adam, "Biz teröre karşıyız ancak din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana siyaset yaptırmayız" diyerek, teröre karşı olduğunu ancak şerhi ile kaldırmış olmuyor mu Recep Tayyip Erdoğan'ın 92 yaşındaki Ceylan ninenin kızı Dersimli Bese Hozat'a sahip çıkmasını dahi Sünni ümmetçi ittifakın bir parçası olarak görerek, çok başarılı süreci kendilerince asimile etmeye çalışıyorlar.
Türkiye gerçekliğinden bihaber CHP, bu kafayla bu topraklarda sittin sene iktidar olamaz.
Recep Tayyip Erdoğan gelinen süreci ve ittifakı şöyle özetliyor:
"Birinci Dünya Savaşını kaybettik, aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs'ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Ne zaman ayrıldık, kaybettik, yenildik. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik. Bugün Gazze'de, Filistin'de tarihin en acımasız, en vahşi, en barbar soykırımı icra ediliyor. Neden Çünkü Türk, Kürt, Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor."