Suriye'de demokratik bir düzenin inşası elzemdir
ABDULLAH ŞANLIDAĞ
Allah'a hamd olsun, BAAS rejimi devrildi. Zâlim Esad, dostu Rusya'ya, Putin'e sığındı. Zaten koltuğunu Rusya ve İran sayesinde koruyan Esad, nihayet çareyi ülkesinden kaçmakta buldu. Aslında kaybeden sadece Esad değil, Suriye'de 52 yıllık Esad diktatörlüğünü ayakta tutan İran ve Rusya da kaybetmiştir. Her iki ülke için de bir devir kapanmış oldu. Şimdi Türkiye'ye düşen, Suriye'de oluşan tabloyu kazanıma dönüştürmektir. Aksi takdirde bölgede hesapları olan iblis ülkeler, sonuçları çok kötü olacak yapılanmaya gidebilirler. Şu anda iktidar olan ve Suriye'de Esad rejimini deviren HTŞ, Türkiye de dahil uluslararası düzenlerin terör listesinde yer alıyor. HTŞ, her ne kadar bize göre terör örgütü değilse de bundan sonrasında daha demokratik, adil ve kalıcı, demokrasiye dayalı bir sistemi oturtmak durumundadır. Suriye'nin yönetiminde asla PKKYPG olmamalıdır. HTŞ de yalnız olamayacağına göre diğer guruplarla birlikte Sünni bir rejimin tesis edilmesi gerekiyor.
Suriyeli muhalifler (Milli Suriye Ordusu, Özgür Suriye ordusu ve halk) 61 yıllık zâlim BAAS rejimini devirdiler. Tabi bu devrim, baba Hafız Esad ile oğul Beşar Esad'ın tağuti batıl düzeni yerle bir ederken, aynı zamanda krallık, babadan oğula geçen saltanatı da bitirmiştir. Şimdi herkesi kucaklayan, hiçbir kimseyi inanç ve mezhebinden dolayı ötekileştirmeyen düzeni inşa etme zamanı.
Elbette Nusayri düzenini bitirmenin bedeli ağır oldu. 1 milyon insan öldü. 10 milyona yakın Suriyeli yurdundan yuvasından oldu. Suriye'de ev ve işyerleri harabeye döndü. Bundan sonra en az bir on yıl ülkenin imar ve inşa süreci devam eder.
Afgan cihadı başladığında ve İran'da Humeyni tarafından devrim yapıldığında da böyle sevinmiştik. 1979 İran İslâm devrimi, şahlık rejimini devirmiş, mollalara dayalı bir düzen inşa edilmişti. Ne var ki İran, devrimin temellerini adalet ve İslam üzerine bina edemedi. Mezhebi düşünce ve fikirler ile Şii yayılmacılığı ön planda tutan İran, Sünni dünyaya da kapalı kaldı. Yıllarca Irak'la savaştı, Suriye Savaşı'nda da Rusya'nın ve Esad'ın yanında yer aldı. Rusya-Ukrayna ile savaşa tutuşturuldu. İsrail-Filistin savaşı 7 Ekimden bu yana devam ediyor. Vaad edilmiş topraklar uğruna Gazze'de soykırım yapan İsrail'in Golan Tepeleri başta olmak üzere Suriye topraklarında gözü vardır. Nil'den Fırat'a kadar uzanan geniş bir coğrafyayı kendi topraklarına katmak isteyen soykırımcı İsrail'in bölgeden nefes borusu kesilmedikçe zulmüne devam edecektir. Suriye'nin bundan sonraki iman ve inşa sürecinde ABD ve İsrail'e çok dikkat etmek gerekiyor. Suriye'deki BAAS rejiminin çökmesi elbette ki çok önemlidir. Türkiye'nin sınırlarında terör örgütlerinin bertaraf edilmesi daha kolay olacaktır. PKKPYD terör örgütünün Suriye içerisindeki uzantıları tamamen yok edilmelidir. Aksi takdirde Amerika'nın Kuzey Iraktan Akdenize kadar uzanan koridorda Kürt tabanlı terör devleti inşa etme planını boşa çıkartamayız.
Bizdeki Esad yanlısı tuzu kuru ideolojik ön yargılı kesim, hiç şüphesiz BAAS rejiminin devrilmesine ağıt yakıyorlar. "Şimdi daha mı iyi olacak Sorusu abesle istigaldir. Mevcut zalim ve diktatördü. Halklar devrimi, padişah veya zalim kralları devirip alternatif iyi bir düzenin inşası için yaparlar. Suriye'de olan budur. Halep, Humus, Hama ve Şam bizim için çok şey ifade ediyor. Hicaz kara yolu buralardan geçer.
Zalim baba Esad, Hama'da katliam yapmıştı. Oğul ise daha beteriyle tarihe geçti. Suriye'de demokrasi yoktu. Türkiye'de Esad rejimine bakınca, Esma Esad'ın başının açık olmasından başka bir şey görmeyen, kıravatlı Beşar Esad haydutuna bakarak Suriye'de laik çağdaş bir düzenin olduğunu savunan bizdeki tuzu kuru solcular için Aylan bebeğin, ölen binlerce çocuğun, Avrupa hayaliyle denizlerde boğulanların, mülteci kamplarında öldürülenlerin hiçbir önemi yoktur. Suriye, 1967 yılında Golan Tepeleri'ni İsrail'e kaptırdı. Yirmi yıla yakın PKK lideri Abdullah Öcalan'ı topraklarında misafir etti. Türkiye'ye terör sızması Suriye'den oldu. Tayyip Erdoğan'a ve Ak Parti'ye düşmanlıklarını Suriye üzerinden bir kez daha yenileyenler, dönüp aynaya baksınlar. Suriye'de ABD'nin dostu ve müttefiki YPG'ye, Rusya'nın dostu Esad'a bir çift söz edemeyenler, şimdi kalkmış BOP hikâyesini ısıtıp gündeme sürüyorlar.