Normalleşmeye doğru

Derin bir uykuyla kendimizi Allah'a teslim etmişken yakalandık, 7.7 şiddetindeki Maraş depremine. Yeryüzü titredi, dağlardan kopan dev kaya kütleleri binaların üstüne düştü. Tepeler, yollar çatladı; demiryolu makas gibi büküldü. Şehir harap oldu. Yıkılan binaların enkazından 12 bin 500 ceset çıkarıldı. Birçok minare devrildi. Zelzele durduktan sonra yüksek kesimlere kar, kentin merkezine ise sağanak yağmur yağmaya başladı. Depremzedeler sokağa fırlamış, ortalık buz kesmişti. 10 ili etkileyen Maraş depremi, yer bilimcilerinin yapacağı geniş çaplı araştırmalar neticesinde analiz edilecek ve bundan sonrasında bizleri nelerin beklediğini, nasıl bir yol haritası çizeceğimizi belirleyecektir. Kahramanmaraş merkezli depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kahramanmaraş ziyaretinde "hemen şimdi" diyerek, şehri ayağa kaldıracaklarını deklare etmesi, afetzede için güzel bir müjde. Televizyonlar dizileri yayınlamaya başladı. Sosyal medya fenomenleri algı oluşturmak için tam gaz ilerliyor. Benim ise deprem bölgesinde çadırlarda hayata tutunmaya çalışan afetzedelerin durumunu gördükçe içim yanıyor. "Ateş, düştüğü yeri yakar" sözünün gerçekliğini bir kez daha anladım. Çadırların biraz ötesinde toprağa verdiği eşinin yaşını tutan, enkazdan ölü olarak çıkartılan çocuklarını unutmayan babanın normale dönmesi mümkün mü Maddi ve manevi yaraları öyle iki haftada sarmak ve bu acılı yürekleri normale döndürmek mümkün mü Normalleşme çağrılarının deprem bölgesinde bir karşılığının olduğunu sanmıyorum. Bu satırların yazarı da bir afetzede. Normalleşmenin nasıl olacağını çok iyi biliyorum. Devlet ve millet bunun için elinden geleni yapıyor. Depremde 40 binin üzerinde vatandaşımızı kaybettik. On binlerce yaralımız var. Evleri başına yıkılmış, yurtları viran olmuş ciğerpareleri hemen normale döndürmek, ancak filmlerde olur. Gerçek hayat öyle değil.. Yakınlarını, evlerini, yaşadığı şehirlerdeki anılarını kaybeden insanlardan iki hafta içerisinde normale dönmelerini bekleyenlere, bir kez deprem bölgesine gitmelerini tavsiye ederim. Normale dönsek bile, bundan sonra depremle yaşamayı öğreneceğiz. Sadece Kahramanmaraş değil Türkiye'nin neredeyse tamamı deprem kuşağında yer alıyor. Normale dönmeye bu kadar hevesli olanlara sormak isterim. Sahi sizin normaliniz neydi "Deprem olursa ne yapacağız" sorusunu kendisine soran insanımızın uykularını kaçıran, hayatını kâbusa dönüştüren sorunları ortadan kaldırmadıkça, hayatın normale