İnadına barış

İnadına barış

Abdullah Şanlıdağ

DEM Parti'de siyaset yapan Sırrı Süreyya ile dünya görüşümüz örtüşmese de, insani değerler, hasbi ve sahici oluşu, mizahi yaklaşımları, sinema ve edebiyata bakışı gibi konularda ortak noktamız vardı. Barışa, Kürt sorununa verdiği katkıları unutamayız. Bazen TBMM Başkanvekili, bazen mahkum olarak tamamladı hayatını.

Sırrı Süreyya Önder, sırra kadem bastı. Demokrasi ve barış için çabalayan bir ses daha sustu. DEM'in içindeki dengeleyici karakteri ile hatırlayacağız onu. Hem önceki çözüm sürecinde, hem de Devlet Bahçeli'nin fitilini ateşlediği ve iktidarın "terörsüz bir Türkiye" diye isimlendirdiği süreçte, çok önemli misyon üstlendi. Apartmanındaki gariban kapıcıyı sahiplenecek kadar vicdanlı, Anadolu'nun barışa olan ihtiyacını göğüsleyebilecek kadar büyük bir siyasetçi adamdı. "İnadına barış" diye haykıran bir adamın arkasından ne söylenir ki Zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı bir adamdı. Yetim büyümüştü, o yüzden de hal ve kal dilini iyi bilirdi.

Sırrı ağabeyin mahallesi ve dünya görüşü ile yolumuz hiç kesişmedi. Ama onun seslendirdiği barış ve silahların bırakılması söyleminin, sadece bir kelimeden ibaret olmadığını ve söyledikleri şeylere canı gönülden inandığını düşünüyorum.

Türkiye için PKK'nın silah bırakması,örgütün feshi ve barış gibi konulardaki katkısını hep hatırlayacağız.

Sırrı Süreyya, sadece bir siyasetçi değildi. O, siyasetçi kimliğinin yanında; işçi, yazar, sinemacı bir kimliği de sahipti. Melis'in en renkli simalarından biriydi.

Tedavi sürecindeki ömrü, 18 gün sürdü. Önder, dün İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı. DEM Parti'nin, Önder'in vefatının ardından yaptığı açıklama önemliydi: " İmralı heyeti üyemiz ve Meclis Başkanvekilimiz Sırrı Süreyya Önder'i kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz. Türkiye halklarına, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Onun canı pahasına sürdürdüğü barış mücadelesini başarıya ulaştırmak, anısına bağlılığın gereğidir. Sırrı Süreyya Önder'in anısına ve onun barış mücadelesine layıkıyla sahip çıkacağız" denildi.

Umarız, yol arkadaşlarının bu önemli açıklamaları, sadece söylem bazında kalmaz ve merhumun "inadına barış" çağrısı devam ettirilir.

Bildiğim kadarıyla Sırrı Süreyya Önder, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı, lakin 12 Eylül 1980 askeri darbesi nedeniyle eğitimine ara vermişti. Arkasından tutuklandı ve tam 7 yıl hapis yattı.