Ak Parti ve muhalifler kapışmasının kazananı kim olacak

Demokraside aslolan sandık ve milletin iradesidir. Millet iradesi her şeyin üstündedir. Partilerin ideolojik kimliğinin ve lider kütünün pek bir önemi kalmadı. Eski kuşakları istisna tutarsak, yeni nesil ideolojik düşünmüyor ve ötekileştirme ve kamplaşmalardan hazlanmıyor. Ötekini yok sayan, itibarsızlaştıran, hain ve nankör olarak isimlendiren partilere rağbet yok. Demokrasi, hoşgörü, adalet, hukuk ve insan haklarını önceleyen, doğaya ve çevreye önem atfeden yapılar revaçta. Yazımın başlığının biraz kışkırtıcı olduğunun farkındayım. Ak Parti ve muhalif kapışması cümlesi yerine, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakının yarışı da diyebilirdim. Lakin iki tarafta da bu hoşgörüyü göremediğim için, zahiri ve olup biteni ancak böyle tanımladım. Muhalif kesim; "bir dönem daha Ak Parti kazanırsa ülke biter algısını pompalarken, iktidar seçkinleri ve bir kısım amigoları da, Ak Parti düşerse din elden gider" korkusunu yayıyorlar. Ülkeye çok şey kazandıran Ak Parti'nin bir dönem daha kazanması bir şey kaybettirmeyeceği gibi, düşmesi halinde de din elden gitmez. Sürekli kaçtığımız şeye yaklaşıyor olduğumuz realitesini kabul edelim. Ak Parti de devlet olurken, bir zamanlar devletin kendisine yaptıklarını unutmasın ve rakiplerine öyle davransın. Muharrem İnce ve diğer adayların bir başarı göstereceğine inanmıyorum. 14 Mayıs'ta Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, seçimi göğüsleyebilme imkanı var mı CHP'nin her seçimde yüzde 25'lik kemikleşmiş Kemalist ideolojiye iman eden oyunun, yedili masayla birlikte ibresinin yükseleceği ve Cumhur İttifakı'nı hayli zorlayacağı bir gerçek. Ama bu gerçeklik; 15 Mayıs sabahında Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı seçileceği anlamına gelmiyor. Seccade vakası ve küçük partilere vaat edilen milletvekili olayı, masanın parçalı görüntüsü Millet İttifakı'na irtifa kaybettirirken, deprem bölgesindeki iktidarın başarısı ve kısa sürede yaraları sarmaya başlaması Cumhur İttifakına artı puan kazandırmıştır. Deprem bölgesindeki afetzedelere uzanan iktidarın dost eli, deprem öncesindeki ekonomik krizi perdelemiştir. 11 ili vuran asrın felaketiyle mücadelede iktidarın karne notu yüksek ve seçmeni memnun edici boyutlarda. Yaralar sarılırken kalıcı konutların temelinin atılması ve bir yıl süre istenmesi, seçmenin iktidara olan güvenini artırmıştır. Kim ne derse desin, kararsızların tercihi Ak Parti'ye yönelmiştir. Seçmen kendisini, "dereyi geçerken at değiştirilmez" gerçekliğine endekslemiştir. Erdoğan'ın seçime kadar açıklayacağı paket ve müjdeleri de hesaba katmak gerekiyor. Yaptığı hizmetleri saymıyorum bile. Onları başlık halinde dahi yazsam, buna sütununun gücü yetmez. Cumhur İttifakı'nın tek rakibi