Afete maruz bölge

Kahramanmaraş merkezli peş peşe 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük deprem, Türkiye'yi derinden sarstı. Artçı depremler devam ediyor. Deprem bölgesinde, enkaz üzerinde arama kurtarma çalışmaları çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Yaşadığımız deprem kimseyi kimlik ve inancına göre ayırmadı. İlk olarak Pazarcık ve sonrasında Elbistan merkezli depremle can evinden vurulduk. Depremin ne zaman meydana geleceği konusunda hiç kimse tarih veremez. Vakit ve saatini Allah bilir. Ancak konunun uzmanları, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın Kahramanmaraş'tan geçtiğini ve bu bölgede 5 asırdır büyük bir deprem yaşanmadığı konusunda sürekli uyarılarda bulundular. Bunun anlamı şuydu: "Ey Kahramanmaraş halkı, ey yetkili merciler, bu bölgede müthiş bir birikmiş enerji var. Bu fay kırılmadıkça rahat etmez. Dolayısıyla şehirleri inşa ederken veya mevcut şehirlerde kentsel dönüşüm projesini hayata geçirin. Deprem yönetmeliğine harfiyen uyun." Bununla da yetinilmedi, Valilikle AFAD'ın birlikte hazırladığı 2020 tarihli bir"Kahramanmaraş Afet Risk Azaltma Planı"uygulandı. Kurumlarda bilgilendirici toplantılar, tatbikatlar yapıldı, broşürler dağıtıldı. Mükemmel bir plan ve projeydi. Her şey kağıt üzerinde güzel duruyordu. Planda ana nirengi noktası şuydu: "Şehirde meydana gelebilecek afetlere hazır olmak, bu afetlerin risklerini azaltmak ve uyum sağlamak amaçlı 213 eylem belirlenmiştir." Afete Maruz Bölge (AMB) Kararı alınmış olan alan içerisindeki binalar ile önceden tahliye kararı alınmış ancak içerisinde halen ikamet edildiği tespit edilen hasarlı ve riskli binaların tahliye edilmesi gerekiyordu. Söz konusu konutlar tahliye edildi mi Riskli binalar tespit edilip derhal tahliyesi sağlanmış olsa, belki de bu kadar can kaybı yaşanmazdı. Fay hattında dikey mimariye izin verilmemeliydi. Japonya'da 9 şiddetindeki deprem hiçbir şey yapmıyor. Raylı sistem sayesinde hiç kimse endişe duymuyor. Bizde ise zemin çürük, bina çürük, üstelik bir de fay hattındayız. Tüm bu olumsuzluklara bir de dikey mimariyi eklediğimizde asrın felaketi