2023 seçimleri ve Ak Parti

Recep Tayyip Erdoğan'ın karizması, güçlü hitabeti ve samimi bir siyasetçi kimliği sayesinde; 2023 yılı, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin galibi, yine Ak Parti olacaktır. Bu seçimde Ak Parti, seçmenin karşısına adalet, ekonomi ve deprem gündemiyle çıkmalıdır. Bir yandan 11 ili etkileyen deprem nedeniyle yaraları sararken, bir yandan da gerçeklikten kopmadan ekonomiye dair iyileştirmek yönünde adımlar atılmalıdır. Ak Parti'nin işinin çok zor olduğunun bilincindeyim. Fakat bu zoru başaracak birikim ve güçten yoksun değildir. Seçmenin yeni ve güvenilir yüzler istediği unutulmamalıdır. Özü, sözü sağlam, kıblesi düzgün adaylarla yola çıkılmalıdır. Ama her şeyden önemlisi adalet, hukuk ve insan hakları önceliğimiz olmalıdır. Kahramanmaraş ve bölge şehirlerini etkileyen 6 Şubat depremlerinin seçmenin kararını nasıl etkileyeceği, son anketlerde ortaya çıkacak. Ben hâlâ Ak Parti'nin Türkiye'nin en büyük partisi olduğuna inanıyorum. Her şeye ve yol kazalarına rağmen Erdoğan'ın halkta çok büyük karşılığı var. Ekonomik kriz, salgın, sel felaketleri, orman yangınları ve sonrasında deprem felaketiyle sarsılan ülkemizin yaralarını sarmak kolay değil. Ama inanç, azim ve kararlılıkla bunun da üstesinden gelebiliriz. Yeter ki AK Parti kendi içerisinde lümpenlerden ve aristokratik sınıftan kendisini arındırsın. Eskiden; zengin bir seküler burjuva sınıfı, bir de yoksul muhafazakâr sınıf vardı. Sanki şimdi eşitlendi. Kabul eder veya etmezsiniz, ortada helal-haram sınırı gözetmeksizin zenginleşen bir AKP'li (özellikle Ak Partili demiyorum) sınıf var. Bu mazlum millet yine Reis'e oyunu verecek ve Ak Parti'yi bir dönem daha iktidar yapacaktır. Erdoğan'ın bu AKP'li sınıfı görmesi gerekiyor. Bunlar davanın ayrık otudur. Temizlenmez ise, partinin bir seçimlik ömrü kaldı. Kibrinin kölesi olmuş bakan ve vekil istemiyoruz. Mütevazı, Allah'tan korkan, hak ve hukuk gözeten kimlikleri görmek istiyoruz. Başta Reis olmak üzere Ak Parti'ye gönül veren herkesin şu soruyu kendisine sorması gerekiyor: Millet, Millet İttifakına pek fazla güven duymuyor. Peki, Cumhur İttifakı 2002'deki Ak Partinin verdiği heyecanı veriyor mu Cevabınız hayırsa, bunun nedenleri üzerine yoğunlaşın. Geçen hafta deprem bölgesi Kahramanmaraş'ta Tarım Araştırma Enstitüsü'nde Bakanlığın çiftçilere 75 hibe destekli projesini izleme imkanı buldum. Nohut ve ayçiçeği tohumu alan çiftçilerin yüzü gülüyordu. Hepsinin ortak paydası şuydu: "Allah devletimize zeval vermesin. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ömrü uzun olsun. Yaralarımız bir bir sarılıyor. Kalıcı konutlarımızın da kısa sürede yapılacağına inanıyoruz. Çiftçinin derdi dinleniyor, her türlü destek sağlanıyor. Bundan iyisi can sağlığı..." Deprem