Trump Netanyahu'yu köşeye mi sıkıştırdı

ABD Senatosu'ndaki 47 Demokrat senatörün 46'sı, 21 Ekim'de ABD Başkanı Trump'a mektup göndererek İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak girişimlerine karşı aldığı tutumu kararlı bir şekilde devam ettirmesini istiyordu. Senato Demokratları söz konusu mektupta "İki devletli çözümün uygulanabilirliğini ve Abraham Anlaşmaları'nın başarısını korumak için adımlar atmanızı teşvik etmek amacıyla bu mektubu yazıyoruz" diyorlardı. Senatörler müzakereler yoluyla "iki devletli çözüm"ün ve kalıcı bir barışın uzun bir süredir destekçileri olduğunu belirterek, İsrail'in Filistin Devleti'nin kurulmasını engelleyen, toprak ilhakı veya yerleşim yerlerini genişletme yönündeki her türlü adımının da karşısında olduklarını savunuyorlardı.

Mektubu imzalamayan tek demokrat olan Senatör John Fetterman ise Netanyahu'nun kararlı bir destekçisi. Fetterman, 22 Ekim'de Fox News'de Sean Hannity'nin programında partisini İsrail'e ihanet etmekle suçluyordu. İsrail'in yanında durmaktan gurur duyduğunu vurgulayan Fetterman, "İsrail›i destekleyen her şeye, askeri, mali, istihbarat, ne olursa olsun, her zaman oy vereceğim" diyordu. Gazze'deki soykırım konusunda İsrail'in yalanlarının borazanı olarak öne çıkan Senatör Fetterman, kendi seçmen tabanı tarafından bile dışlanmış durumda.

22 Ekim'de "İsrail Meclisi(Knesset)" ise Batı Şeria'nın ilhakı için bir ön oylama gerçekleştirdi. Tasarının yasalaşması Netanyahu ve partisinin(Likud) desteğine bağlı. Trump'ı karşısına almak istemeyen Netanyahu ve "Likud" ise bu oylamayı boykot etti. 120 üyeli Knesset'te 25 vekil tasarıya "evet" derken 24 vekil ise "hayır" dedi. İlhakçı Netanyahu'nun bu oylamayı, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in İsrail ziyaretinde anlaşmazlık çıkarmak için muhalefet tarafından kasıtlı gerçekleştirilen bir siyasi provokasyon olarak nitelemesi ise çok ilginçti.

Oysa Netanyahu ve partisi Likud tüm Filistin topraklarının ilhakını savunuyor. Netanyahu döneminde Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimlerin sayısı çok daha fazla arttı. Ancak Trump'ın ilhaka karşı net bir duruş sergilemesi ve ateşkesin devam etmesinde ısrarlı olması sebebiyle Netanyahu siyaseten köşeye sıkışmış durumda. Muhalefet de bu durumdan istifade ediyor.

Netanyahu, Trump'ın da sınırları olduğunu, bu sınırları aşmanın "ABD-İsrail özel ilişkisi"ni zehirleyeceğini görüyor. Trump ise Batı Şeria'nın resmen ilhakı Ortadoğu politikasına zarar vereceği için Netanyahu'dan uslu durmasını istiyor. Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasını bozmak için kıvrandığını bilen Trump Yönetimi çok sıkı bir markaj uyguluyor. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance başta gelmek üzere üst düzey isimlerin peş peşe İsrail'e giderek Netanyahu'yu kontrol etmeye çalışmalarının sebebi de bu. Knesset oylamasını "Çok aptalca bir siyasi manevra" diye niteleyen Vance'in çok rahatsız olduğuysa her halinden belliydi.

ABD Başkan Yardımcısı Vance, Trump Yönetimi'nin Batı Şeria'nın ilhakına karşı tutumunun devam ettiğini vurguluyordu. Trump da Perşembe günü "Time" dergisinde yayınlanan röportajında, Arap ülkelerine söz verdiği için ilhakın gerçekleşmeyeceğini belirterek, "Böyle bir şey olursa İsrail, ABD'nin tüm desteğini kaybeder" diyordu. Vance, ABD'nin İsrail'e ne yapması gerektiğini dikte etmeyeceğini söylemiş olsa bile 'aşırı siyonistler' Netanyahu'nun İsrail'i kendi güvenliği için ABD'den emir alan uydu devlet haline getirdiğini savunuyorlar.