Tersine Midas dokunuşu..

ABD Başkanı Joe Biden'ın geçtiğimiz hafta Polonya'nın başkenti Varşova'da yaptığı bir konuşmada Rusya Lideri Vladimir Putin için "Tanrı aşkına, bu adam iktidarda kalamaz" dedi. Bu sözler kısa süre içerisinde dünya medyasında neredeyse birinci haber oldu. 1970'lerin başlarından itibaren Amerikan siyasetinde etkin bir figür olan Biden uzun yıllar Senatörlük yapan bir isim. 12 yıl Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde Başkan veya Kıdemli üye olarak da ayrıca görev yapan Biden, ABD dış politikasının şekillenmesinde çok önemli bir rol oynadı. Biden, Barack Obama'nın Başkanlığı dönemindeyse 8 yıl ABD Başkan Yardımcılığı yaptı.Biden'ın "Varşova konuşması" ABD'nin Rusya'da rejim değişikliği için çalıştığına dair bir algı oluşturdu. Buna göre Rusya'ya yönelik geniş ölçekli yaptırımlar Ukrayna'da devam eden savaşı durdurmaktan çok Putin'i devirmeyi amaçlıyor. Eğer amaç buysa, ABD Ukrayna savaşının uzamasına yönelik bir politika izleyecektir. Beyaz Saray ve ABD Dış İşleri Bakanı Antony Blinken'dan gelen açıklamalarsa Biden'ın sözlerinin "rejim değişikliği" içermediği yönündeydi. Amerikan ana akım medyası da el birlik, Biden'ın yanlış anlaşıldığına dair bir anlatı dillendiriyor. Biden'ın bir 'gaf' yaptığını savunanlar da az değil tabii. ABD'de bazı üst düzey yetkililerse medyaya yaptıkları açıklamalarda sözkonusu ibarelerin Biden'ın konuşma metninde yer almadığını belirtiyorlar Washington'da gazetecilerin "bu sözler Rusya'da rejim değişikliği çağrısı mı içeriyor" şeklinde sorusunaysa Biden tek kelimelik yanıt verdi: "Hayır."Amerikan dış politikasında etkin bir kuruluş olan "Dış İlişkiler Konseyi(CFR)" Başkanı Richard Haass ise Biden'ın konuşmasının Ukrayna'dan işleri çok daha da zorlaştıracağına dikkat çekti. Emekli diplomat Haass'a göre bu ibareler Putin'e eline kullanacağı bir koz vermekle kalmıyor, yanı sıra Ukrayna'da savaşın kapsamını ve süresini uzatma riski taşıyan çok ciddi bir hatadır. Haass, bu hatanın Rusya nezdindeki girişimlerle derhal düzeltmesi gerektiğini savunuyor.ABD'nin yakın tarihinde onlarca ülkede rejim değişikliği için açıktan veya gizliden müdahalelerde bulunduğu biliniyor. En dikkat çekici son örneklerse, Afganistan ve Irak. ABD 20 yıllık işgalin ardından Afganistan'dan çekildi. ABD'nin sözde 'ulus inşası' projesi Taliban güçlerinin çok hızlı şekilde Kabil yönetimini ele almalarıyla akamete uğradı. Biden'ın 50 yıldan fazla süren siyaset hayatında Amerikan müdahaleciliğine ilişkin onlarca örnek var. Biden bu süreçlere rol oynamış bir politikacıydı. Bu yüzden Biden'ın Varşova konuşması gaftan ziyade müdahaleci Amerikan zihninin ani bir refleks sonucunda dışa vurumu olarak görülüyor.Hakikaten