ABD'de ara seçimler 8 Kasım'da son buldu, ancak oylar sayılmaya devam ediyor. İlk sonuçlara göre Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi'nde önde görünüyorlar. Senato'daysa Demokratlar 49, Cumhuriyetçiler 49 koltuk kazandı. Kalan 2 eyaletten Georgia'da seçimler 6 Aralık'ta yapılacak ikinci tura kaldı. Cumhuriyetçi adayın çok az farkla önde göründüğü Nevada'da ise sayım sürüyor. Posta yoluyla gelen oyların sayılması için takvim önümüzdeki Salı son buluyor. Cumhuriyetçiler Senato'da çoğunluğu elde etmek için Nevada ve Georgia'daki iki koltuğu da kazanmak zorundalar. Demokratlar'ın çoğunluğu elde etmeleriyse bu iki koltuktan birini almalarına bağlı. Durum 50'ye 50 olduğundaysa mevzuat gereği "çoğunluk" Demokratlar'a geçiyor. Demokratlar "Temsilciler Meclisi"nde dar farkla çoğunluktaydılar. Öyle anlaşılıyor ki şimdi de Cumhuriyetçiler "Temsilciler Meclisi"nde dar bir farkla çoğunluğu sağlayacaklar. Ara seçimlerde "tsunami etkisi" yapacak derecede Cumhuriyetçi sert bir "kırmızı dalga" bekleniyordu. Dalga gerçekleştiyse bile bu "yumuşak dalga" oldu. Seçim öncesinde Cumhuriyetçiler çok fazla iyimser, Demokratlar çok fazla kötümser idiler. Cumhuriyetçiler çok daha fazla kazanım elde etmeyi, Demokratlar ise çok daha fazla kayıp bekliyorlardı. Demokratlar'ın korktukları başlarına gelmedi, Cumhuriyetçiler ise umduklarını bulamadılar. Ana akım medya "kararsız" ve "tarafsız" seçmenleri Demokratlar'a oy vermeye sevk etmek için Cumhuriyetçi bir dalgayı abartmış olabilirler mi Trump'ın "2020 seçimlerini çaldılar" söylemini hararetle savunan Cumhuriyetçi adayların önemli bir kısmının seçimleri kaybetmesi ister istemez bu soruyu akıllara getiriyor. Daha önceki bir yazımda, Demokrat bağışçıların birçok eyalette Trumpçı aday adaylarına destek olmak suretiyle ön seçimlerde kazanmalarını sağladıklarına dair bir stratejiye değinmiştim. Ilımlı Cumhuriyetçiler'i Trumpçılar'a oy vermekten sakındırmayı amaçlayan bu strateji işe yaramış görünüyor. Cumhuriyetçi gözlemcilerse Trump'ın politik deneyimleri yetersiz isimleri sahaya sürmesinin birçok eyalette Cumhuriyetçiler'e kaybettirdiğini öne sürüyorlar. Buna göre, kazanmaları kuvvetle muhtemel görülen deneyimli Cumhuriyetçiler Trump'ın müdahalesiyle ön seçimleri kaybettikleri için "kırmızı dalga" gerçekleşmedi. Trump ise desteklediği kimi adayların 2020 seçimlerinin çalındığına dair iddiayı kampanyalarında savunmakta çekingen davrandıkları için kaybettiklerini savunuyor. Trump, Florida Valiliği'ni kazanan Ron DeSantis başta olmak üzere bazı adayların zaferlerini ise "Desteğim olmasaydı, asla kazanamazdılar" diyerek karşılıyor. "Hispanik seçmenler"den Cumhuriyetçiler'e gelen oy sayısı daha da arttı, ancak beklenildiği kadar değil. Florida'nın Hispanik seçmenlerin çoğunlukta olduğu bazı ilçelerinde oyların