Netanyahu'nun elinde bir süngü var, sert bir kayaya çarpana kadar toprağı eşelemeye devam edecek. Kan dökmeye bir türlü doymayan Netanyahu bu kez soykırımı Batı Şeria'ya taşırıyor. Netanyahu'yu teşvik edip cesaretlendirense ABD'nin İsrail'e sunduğu koşulsuz askerî yardım.Tel Aviv merkezli "Haaretz" gazetesinde Mart ayında yayınlanan bir haberde üst düzey İsrailli bir subayın itirafı yer alıyordu. Haberde İsrail'in Gazze'de kullandığı bombaların bolluğuna dikkat çekiliyordu. Masum çocukların, bebeklerin narin bedenlerini kavuran bombalar ABD'den geliyordu. Bu subaya göre bombaların savurganca kullanılması, ABD'nin İsrail'i silahlandırmayı ve finanse etmeyi sürdüreceğine dair mutlak bir varsayımı yansıtıyordu.ABD Başkan Yardımcısı ve ABD Başkan Adayı Kamala Harris Perşembe gecesi "CNN"de yayınlanan röportajında da İsrail'e kayıtsız-şartsız desteğe duyduğu sadakate bir kez daha vurgu yaptı. Harris "CNN" sunucusunun ısrarlı sorularına rağmen İsrail'e silah sevkiyatını durdurmayacağını yinelemekten vazgeçmedi. "Çok fazla masum Filistinli hayatını kaybetti. Bir anlaşmaya ulaşılmasını sağlamamız gerekiyor. Bu savaş bitmek zorunda" diyen Harris bu arada İsrail ve Filistin arasında iki devletli bir çözüme destek verdiğini iddia ediyordu.Harris'in röportajından iki gün önce İsrail Ordusu Batı Şeria'ya saldırarak çok sayıda Filistinliyi daha katletti. İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz Gazze'de yaptıklarının Batı Şeria'da da aynen yapılması gerektiğini belirterek, "Bu her şey için bir savaş ve bunu kazanmalıyız" diyordu.Tabii Harris, İsrail'in Batı Şeria'da yasa dışı Siyonist yerleşimler inşa ederek ABD'nin güya arabuluculuk yaptığı 'iki devletli çözüm'ü baltalamasına değinmedi. İsrail zaten 'iki devletli çözüm'e hiçbir şekilde yanaşmıyor. ABD ise hem İsrail'i tepeden tırnağa silahlandırıyor, malî ve diplomatik destek veriyor, hem de kendini 'tarafsız' bir hakemmiş gibi göstermeye çalışıyor. Gerçekte ABD'nin yaptığı İsrail'in yaptıklarını yapmaya devam etmesini sağlıyor.Batı Şeria'da 700 bin civarında yasa dışı Siyonist yerleşimci yaşıyor. Bunların önemi bir kısmı ziyadesiyle silahlandırılmış bulunuyor. Filistinlilere kan kusturan yerleşimcilerin bir kısmı aynı zamanda Amerikan vatandaşı. Amerika'daki birçok özel kuruluş onlarca yıldır Batı Şeria'daki yerleşimlerin genişletilmesine açıktan malî destek veriyor. ABD hiçbirini umursamıyor. Biden Yönetimi birkaç yerleşimciye göstermelik yaptırım uygulamaktan öteye geçmedi.Gazze, Kudüs ve Batı Şeria uluslararası hukuka göre "işgâl altındaki topraklar" olarak kabul ediliyor. Geçtiğimiz ay BM'nin en yüksek yargı organı olan ve "Dünya Mahkemesi" olarak da nitelenen "Uluslararası Adalet Divanı" İsrail'in Filistin topraklarını işgal ettiğini hatırlattı ve bu işgale derhal son verilmesi gerektiğini bildirdi. BM Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sahip 5 daimi