İsrail'in "Önce Amerika" ile savaşı!

Trumpçı "Önce Amerika" ve "Amerika'yı Yeniden Büyük Yap(MAGA)" hareketinin önde gelen gençlik liderlerinden Charlie Kirk'ün öldürülmesinin Cumhuriyetçiler'e yeni bir siyasi enerji kazandırdığı anlaşılıyor. Kirk'ün katilinin böyle bir sonucu hesap edip etmediğini bilmiyoruz. Katilin tam olarak hangi saiklerle bu suikasti plânladığı da henüz belli değil.

Kirk'ün liderliğini yaptığı "Turning Point Amerika"nın (TPUSA) bundan sonra izleyeceği yol bazı soruların cevap bulmasını sağlayabilir. Sıkı bir İsrail yanlısı olan Kirk son zamanlarda İsrail'le arasına mesafe koymuş ve ABD'nin İsrail'in savaşlarına iştirak etmemesi yönünde pozisyon almıştı. Bu, İsrail'in Kirk ve örgütünde asla görmek istemediği bir pozisyon.

Charlie Kirk'ün Trump'ın "Önce Amerika" söylemini "Önce İsrail" olarak görmediğini açıkça belirtmesi üzerine Siyonist Neoconlar onu hemencecik 'Yahudi karşıtı' diye suçlamıştılar. Aynı isimler şimdiyse Kirk'ün ne kadar İsrail yanlısı olduğunu öne çıkararak, "Turning Point Amerika" hareketini yoldan çıkarmanın peşindeler. Böylece MAGA'nın "Önce Amerika" kanadını İsrail'in peşinden sürüklenen Trump'ın önünden çekmek istiyorlar. Zira Netanyahu yeni savaşlar peşinde ve ABD'nin doğrudan iştiraki sağlanmadan bu savaşları sürdüremez.

Trump daha birkaç ay önce dışardan gelecek saldırılara karşı koruma sözü verdiği Katar'a İsrail'in saldırmasına bile engel olmadı veya olamadı. Trump'ın, Netanyahu'nun davranışlarını değiştirebilecek gücü ya da iradesi olmadığı anlaşılıyor. Tam tersine Netanyahu, Trump'ı istediği yönde hareket ettiriyor. Öyle ya, 2000'lerin başlarında Netanyahu özel bir sohbette "Amerika'nın ne olduğunu biliyorum. Amerika, çok kolay hareket ettirebileceğiniz, doğru yönde hareket ettirebileceğiniz bir şeydir. Onlar size engel olmazlar" dememiş miydi

Netanyahu'nun bu sözlerini içeren görüntüler 2010'da ortaya çıktığında çokça tartışılmıştı. İsrail'de yayınlanan "Haaretz" gazetesinde Gideon Levy 'ye göre Netanyahu Washington'u avucunun içinde görüyor ve her halükarda onu kandırabileceğini düşünüyordu. Hakikaten 2001'den bu yana, İsrail, Beyaz Saray'da kim olursa olsun, her istediğini aldı. ABD'nin Irak'ı işgal etmesinde de George W. Bush üzerinde etkili olan "İsrailci Neoconlar" önemli rol oynamıştı. Neoconlar, ABD'yi İsrail'in çıkarları doğrultusunda kolayca hareket ettirmiştiler. "İsrail Lobisi"nin ABD Kongresi üzerindeki nüfuzu da Neoconlar'ın işini bir hayli kolaylamıştı.

Netanyahu ile sözde arası açık olan Barack Obama, İsrail'e her yıl 3.8 milyar dolar askerî yardım yapılmasını içeren 10 yıllık mutabakat zaptı imzalamıştı. Mutabakat zaptı İsrail'in bu yardımı kullanmasına ilişkin bazı sınırlamaları içeriyordu. İsrail kısa sürede bu sınırlamaların kaldırılmasını da sağlamıştı. Joe Biden ise İsrail'e Gazze'de sözde aşmaması gereken bazı 'kırmızı çizgiler' göstermişti. Netanyahu her defasında kırmızı çizgileri tekmeleyerek Biden'ı küçük düşürmüştü. Biden'ın acziyeti Kasım 2024'te Demokratlar'a seçim kaybettirmişti.