İrlandalı gözler gülümsediğinde..

İrlanda'da geçtiğimiz ay yaklaşık yüzde 64 oyla Cumhurbaşkanı seçilen Catherine Connolly de önceki Cumhurbaşkanı Michael D. Higgins gibi İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırıma karşı güçlü bir ses. Ancak İngiltere'deki "İsrail Lobisi" İrlanda'nın İsrail'e yönelik politikaları sebebiyle ABD tarafından cezalandırılması için harekete geçmekte gecikmedi.

Connolly'nin seçilmesinin hemen ardından Londra merkezli, İsrail yanlısı sözde düşünce kuruluşu "Policy Exchange" bir rapor yayınlayarak İrlanda'yı ABD'nin tüfek menziline koydu. İngiliz Neoconlar'ın etkili bir kuruluşu olarak da etiketlenen "Policy Exchange" tarafından "İrlanda'nın Diplomatik Zorlukları ve Birleşik Krallık için Çıkarılacak Dersler" başlığıyla yayınlanan raporda "Filistin Devleti"ni tanıdığı için İngiltere'nin İrlanda gibi ABD ile gerginlik yaşayacağı uyarısı yapılıyor. Rapora göre Trump'ın dış politikasıyla tam bir uyum içerisinde olmaması halinde İngiltere de İrlanda gibi muamele görerek tehlikeli bir sürece girecek.

Rapor'da İngiltere'nin sadece İsrail değil, Çin ve küresel güvenlik taahhütleri konusunda da Washington ile aynı çizgide kalması gerektiği savunuluyor. Rapora göre İrlanda ABD'nin güvenini kaybetti ve sıradaki ülke İngiltere olabilir. Yani "Policy Exchange", İşçi Partisi hükümetine aba altından sopa gösteriyor. Raporda Washington'ın önceliklerinden uzaklaşması halinde İngiltere'nin diplomatik bir izolasyonla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor.

Raporda İrlanda'nın İsrail'e karşı uzun süredir devam eden düşmanlığının işgal altındaki Batı Şeria'dan ithalatı boykot eden yeni bir yasa ile doruk noktasına ulaştığı belirtilerek, "Bu durum, Trump yönetimi ve Kongre'deki müttefikleri arasında geniş çaplı tartışmalara yol açtı" ibaresine yer veriliyor. Bu tehditvari ibareden de anlaşılacağı gibi İngiliz Neoconlar da Amerikan Neoconlar gibi "Önce Amerika"nın "Önce İsrail" olarak anlaşılması gerektiğini savunuyorlar. İrlanda'nın Batı Şeria'da yasa dışı Siyonist yerleşimciler tarafından üretilen ürünlerin ithalatını yasaklamasının ABD'nin çıkarlarına aykırı olarak nitelenmesi ilginç.

Raporun önsözünü yazan isim ise Trump'ın ilk Başkanlık döneminde "Ulusal Güvenlik Danışmanlığı" yapan Robert C. O'Brien. Halihazırda "Başkanlık İstihbarat Danışma Kurulu(PIAP)" üyesi olan O'Brien, İrlanda'nın Filistin yanlısı politikalarını hedef alarak, "Aşırı solcu, anti-Amerikan bir adayın kazandığı Cuma günkü başkanlık seçimi, bir dönüm noktası olabilir" diyordu. O'Brien İrlanda için Filistin yanlısı politikadan dönüş yolunun tam olarak kapanmadığını, İrlanda'nın yol yakınken ABD'nin yörüngesine tekrar girebileceğini söylüyor.

O'Brien İrlanda'nın İsrail'e karşı soykırım suçlamalarının ön saflarında yer aldığını ve Batı dünyasında "tarihsel olarak İsrail'e en düşmanca davranan ülkeler arasında" olduğunu belirtiyordu. Diğer yandan O'Brien rapordaki görüşleri 6 Kasım'da "Wall Street Journal" gazetesinde yayınlanan bir yazıyla Amerikan medyasına da taşıdı. "İrlandalılar'ın Gözleri Parladığında" başlıklı yazısında O'Brien, ABD Başkanı Trump'ın ABD'nin ekonomik gücü ve askeri korumasından faydalanırken, Amerikan çıkarlarını zedeleyen dış politika izleyen ülkelere müsamaha göstermeyeceğini belirterek," İrlanda da bu ülkelerden biridir" diyordu.