Çataldaki ülke!

Ukrayna, kaya ile sert bir yer arasında fena halde sıkışmış durumda görünüyor. Bir tarafta Rusya, diğer taraftaysa Amerika arasında çok dar bir geçitte bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor. İşin garibi Ukrayna'nın bu dar geçide büyük ölçüde ABD tarafından sokulmuş olmasıdır.

Volodimir Zelenski'nin Beyaz Saray ziyaretinde Trump ve ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance tarafından araya alınıp hırpalanması Ukrayna'nın nasıl bir çıkmazda kıvrandığını göstermişti. "Bir kaplanı yemeğe davet ettiğinizde menüde siz olduğunuzda şaşırmayın" diye bir söz var. Bu söz, Zelenski'nin bir konuk olarak maruz bırakıldığı muameleyi betimliyor. Trump'ın Beyaz Saray menüsünde Ukrayna'nın nadir toprak elementleri ve diğer kaynakları yer alıyordu.

Trilyonlarca dolarlık kaynaklarını ABD'ye kullandırma karşılığında Ukrayna'nın ne alacağıysa belirsiz. Ukrayna için NATO üyeliği zaten yok, ABD'nin içinde yer alacağı herhangi bir güvenlik garantisi de yok. Ukrayna'nın Rusya'ya kaybettiği toprakları geri almasıysa pek mümkün gözükmüyor. Ukrayna'ya reva görülen (askerî veya malî) bir boyunduruktan geçirilmesidir.

Titus Livius meşhur tarihlerinde Roma şehir devleti (Roma Cumhuriyeti) ile "Samnit kabileleri" arasında yaşanan bir boyunduruk vakasından söz eder. Bölgenin yerli kabilelelerinden Samnitler Roma'nın en zorlu rakipleriydi. Hatta kimi yorumlara göre Samnitler Roma'nın "bildiğimiz Roma" olmasında önemli rol oynamıştır. "Düşmanından öğrenme" sanatının ustaları olan Romalılar rakipleri Samnitler'den çok şey öğrenmiştiler.Livius'un tam bir cilt ayırdığı olay, "Caudine Forks(Caudine Çatalları)" olarak kayıtlara geçti. Milattan önce 321'de, "İkinci Roma-Samnit Savaşları" sırasında yaşanan bu olayın öyküsü şöyleydi: Samnitler, Roma'nın müttefiki bir şehri ele geçirmek üzere olduklarına dair haberler yayarak, Roma ordularını Apenin dağlarındaki Caudine geçitlerinde bir tuzağa çekmiştiler. Romalılar sözkonusu şehre götüren iki yoldan, en kısa, ancak en az bilinen ve daha engebeli bir rotayı takip etmiştiler. Ancak bu rota Samnitler'in Romalılar'ı sokmak istedikleri rotaydı.

Romalılar "Caudine Çatalları"nın en dar boğazının çıkışının kapatıldığını anladıklarında artık çok geç olmuştu. Geri dönüş hareketi yaptıklarında giriş yaptıkları geçit de düşman kuvvetler tarafından tutulmuştu. Böylece Romalılar ne ileri gidebiliyorlar, ne de geri dönebiliyorlardı. Düşmanın yapması gereken tek şeyse seyredip beklemekti, savaşmaları bile gerekmiyordu.

Samnitler'in liderinin artık köşesine çekilmiş tecrübeli bir babası vardı. Samnitler haber göndererek böyle bir durumda nasıl davranacaklarını sordular. Aldıkları cevap, "Romalılar'ı serbest bırakıp selametle Roma'ya dönmelerini sağlayın" oldu. Bu cevap hoşlarına gitmediği için ikinci bir görüş istediler. Yaşlı adam bu kez tüm Romalılar'ın katledilmesini tavsiye etti.

Samnitler taban tabana zıt bu iki görüşün bilgeliğini sorgulamak için yaşlı adamı yanlarına çağırdılar. Yaşlı adam, ilk görüşünü uygulamaları halinde Samnitler'in Roma gibi güçlü bir düşmanın uzun vadeli dostluğunu, dolayısıyla da barışı kazanacaklarını, ikinci görüşünü kabul etmeleri halindeyse Roma ile savaşı sadece bir iki nesil tehir edeceklerini söylemişti.