Biden'ın Vietnam'ı, Harris'in Vietnam'ı..

ABD'nin Şikago şehrinde 19 Ağustos-22 Ağustos tarihleri arasında yapılacak olan Demokrat Parti Kurultayı'na İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırıma karşı gerçekleşmesi beklenen protestolar damgasını vuracak. Protestoların hedefinde Biden Yönetimi'nin İsrail'e verdiği koşulsuz destek var. Göstericiler İsrail'e silah sevkiyatının durdurulması, Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanması ve insanî yardımın önündeki tüm engellerin kaldırılması için yürüyecekler.Biden'ın adaylıktan çekilmesiyle birlikte Demokratlar'ın Başkan adayı olarak sahneye çıkan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Başkan Yardımcısı adayı olarak Minnesota Valisi Tim Walz'u seçmişti. Kurultayda hem Harris'in, hem de Walz'un adaylıkları resmen tescil edilecekDemokratlar benzer bir sahneyi 1968'de de yaşamıştılar. Demokrat Partili ABD Başkanı Lyndon Johnson "Vietnam Savaşı" sebebiyle şiddetli protesto gösterilerinin hedefi olmuştu. Sonuç olarak Johnson Başkan adayı olmayacağını açıklamış, ABD Başkan Yardımcısı Hubert Humphrey ise Demokratlar'ın Başkan adayı olmuştu. Ağustos 1968'de Şikago'daki Demokrat Parti Kurultayı ise şiddetli olaylara sahne olmuştu. Olaylar sırasında tutuklanan yüzlerce göstericiden yedisi halkı isyana teşvik etmekten birkaç yıl hapis yatmıştı. Bu 7 protestocunun yargılanması 2020'de gösterilen "Şikago Yedilisi'nin Yargılanması" filminin de temasıydı.Şimdi de Şikago'daki Kurultaya ABD Başkanı Biden'ın yürüttüğü İsrail politikasının gölgesi düştü. Şikago ve çevresi Filistinli nüfusun en yoğun olduğu bir bölge. Öte yandan Arap-Amerikalı nüfusun yaşadığı eyaletlerde Biden'ın Başkan Adaylığına karşı ciddi bir muhalefet baş göstermişti. Bu eyaletlerde yapılan ön seçimlerde yüzbinlerce Demokrat seçmen Biden'ın Başkan adaylığını protesto etmişti. Sadece Arap veya Müslüman seçmenler değil, genç kuşak Demokratlar da İsrail'e kayıtsız şartsız desteğe son verilmesi için sokaklara dökülmüştüler.Yapılan anketler, bilhassa Demokrat seçmenlerin çoğunluğunun protestocularla aynı temayülde olduklarını gösteriyordu. Biden Yönetimi'nin tabandan gelen talepleri göz ardı ederek İsrail'e silah sevkiyatına devam etmesiyse 'Amerikan demokrasisi'nin sorgulanmasına yol açmıştı. "İsrail Lobisi"nin ABD Kongresi üzerindeki orantısız nüfuzu da çokça tartışılmıştı.Biden'ın iflah olmaz İsrail düşkünlüğünün genç Demokratları ve Arap-Amerikalılar'ı partiye yabancılaştırması parti içinde bölünmelere sebebiyet veriyor. Biden'ın İsrail'i eleştirmesiyse, hiçbir karşılığı olmayan mırıldanmalardan ibaret kaldı. Biden Yönetimi çoğu çocuk ve kadın 40 binden fazla Filistinliyi katleden İsrail'e 13 Ağustos'ta 50 adet "F-15A" savaş uçağı dahil 20 milyar dolarlık bir askeri yardımı daha onaylayarak gerçek politikasının ne olduğunu gösterdi.Bir daha Başkan seçilmeyecek olması Biden'ın İsrail politikasında elini rahatlatıyor. Ancak Biden gücünü İsrail'in dizginlenmesi için kullanmak