Biden'a bir darbe daha...

ABD'de "YüksekMahkeme"nin verdiği kararlar "Cumhuriyetçiler" ve "Demokratlar" arasındaki mücadeleyi derinden etkiliyor. 6'ya 3 yargıç ile Muhafazâkârlar'ın çoğunlukta olduğu "Yüksek Mahkeme" 24 Haziran'da verdiği kararla kürtajın anayasal dayanağını ortadan kaldırmıştı. Demokratlar daha bu kararın şokunu atlatmadan Yüksek Mahkeme bu kez de "Çevre Koruma Ajansı"nın(EPA) düzenleme yapma yetkisine son veriyordu. Fosil yakıt endüstrilerini mutlu eden "EPA kararı" da parti çizgileri doğrultusunda çıktı. Mahkemedeki 3 liberal yargıca göreyse Mahkeme kendini Kongre'nin yerine koyuyordu. Liberal yargıçlar tarafından dile getirilen muhalif görüşte, Yüksek Mahkeme'nin EPA'nın zamanın en acîl çevre sorununa yanıt verme yetkisini elinden aldığına dikkat çekiliyordu.Kürtaj, Demokratlar'la Cumhuriyetçiler arasındaki "kültür savaşları"nda merkezi önemdeydi. Mahkeme'nin kürtaj konusundaki düzenleme yetkisini eyalet yasama organlarına bırakan kararı Demokratlar ve Joe Biden Yönetimi için ilk büyük yenilgi oldu. "EPA kararı" da Biden Yönetimi'nin "küresel iklim krizi"yle mücadele vaatlerini sekteye uğratan bir nitelik taşıyor.İnsan eylemlerinden kaynaklı "iklim krizi"nde de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar farklı pozisyonlardalar. "İklim krizi"nin bilimsel dayanağı olmadığını savunan muhafazâkâr Cumhuriyetçiler idarenin fosil yakıtları üzerindeki sınırlamalarına muhalefet ediyorlar. ABD Kongresi'nde çok az sayıda Demokrat ise fosil yakıtları kısıtlama politikasına karşı çıkıyor. Fosil yakıt şirketleriyle ilişkisi çokça gündeme gelen Demokrat- Merkezci Senatör Joe Manchin, Biden Yönetimi'nin fosil yakıt endüstrilerine federal malî desteklere son verme yönündeki girişimlerine şiddetle muhalefet ediyor." İklim Krizi"yle etkin şekilde mücadeleyi savunan Sol kanat Demokratlar, Manchin'i "parti içindeki Cumhuriyetçi" olarak niteliyorlar."Petrol Lobisi" ABD'de en güçlü lobiler arasında yer alıyor. Fosil yakıt şirketleri "iklim krizi"ni inkâr eden siyasetçilerin seçim kampanyalarına yüklü bağışlar yapıyorlar. Bu bağışlar daha çok Cumhuriyetçiler'e gidiyor tabii. ABD medyasında yer alan bilgilere göreyse fosil yakıt şirketleri "iklim krizi"ne inanmayan yargıçların Yüksek Mahkeme'ye atanmalarını sağlamak için de çaba gösteriyorlar. Fosil yakıt şirketleri dolaylı yollardan destek sağladıkları sözde kâr amacı gütmeyen kuruluşlar aracılığıyla Yüksek Yargıçların Senato'daki onay süreçlerini de etkiliyorlar. Fosil Yakıt Lobileri "İklim krizi"nin inkârına dayanan sözde bilimsel görüşlerin dolaşıma sokulmasında da rol oynuyor. Sol kanat Demokratlar'ı destekleyen yayınlarda "EPA kararı"yla ilgili olarak yapılan yorumlardaysa dikkatler daha çok "Koch Şirketleri"ne çekiliyor. Hatırlayacak olur isek önceki ABD Başkanı Donald Trump,"Paris İklim Anlaşması"nı