Avrupa 'Trump Şoku'nu atlatabilecek mi

Mart 2022'de ülkemizin arabuluculuğuyla başlatılan müzakereler sonuca varmak üzereydi. ABD ve İngiltere'nin baskısı sonucunda Kiev masayı tek taraflı olarak terk etti. Kiev Yönetimi bu baskılara direnmiş olsaydı, belki de yüzbinlerce Ukraynalı hayatta kalacak ve değerli madenlerini de Trump'a peşkeş çekmek zorunda kalmayacaktı. Maalesef Ukraynalılar ABD tarafından ayartılmanın ve nihayetinde yüzüstü bırakılmanın acı sonuçlarıyla yüzleşiyorlar.

Trump devletlerarası her konuyu kendi istediği biçim ve koşullarda hızlıca halletmek istiyor. Uluslararası diplomasinin yerleşik kurallarına aldırış etmiyor. Trump Kiev'i ve Avrupa'nın meseleye dahil eksen ülkelerini dışarda bırakarak Rusya ile müzakere masası kurdu. ABD'nin Ukrayna ve Rusya politikasında yaşanan çarpıcı değişiklik eksen ülkeleri zor bir duruma soktu.

Aslında yaşananlar ABD'nin 1990'lardan bu yana Rusya'yı ötekileştirerek NATO'yu genişletme plânına Avrupa'nın eksen ülkelerinin hevesle iştirak etmelerinin bir sonucudur. Avrupalılar Amerikalılar tarafından dayatılan bir rolü fazlasıyla içselleştirdiler. Bu yüzden Avrupalılar Trump'ın Rusya ile bir "büyük anlaşma" peşinde koşmasının şokunu bir türlü atlatamıyorlar.Oysa "Trump şoku", Avrupa'nın "Soğuk Savaş" döneminden kalma "Amerikan vesayeti"nden kurtulması için bir şans olarak görülebilirdi. Avrupa'nın eksen ülkeleri ABD'nin sonlandırdığı bir rolü sürdürmek yerine kendi sorunlarına kendi öznel çözümlerini üreten, barış yapıcı, müzakereci, Rusya dahil hiçbir ülkeyi dışlamayan bir yeni Avrupa için kolları sıvayabilirlerdi. Ne ki Avrupalılar alışageldikleri rolden kendilerini sıyıracak gibi durmuyorlar.Amerikalı yazar Patrick Lawrence Avrupa'nın son halini sahne sanatlarında kullanılan "metot oyunculuğu"nun dramatik sonuçlarıyla karşılaştırıyor. Lawrence "Chihuahualar Dobermanlar Değil" başlıklı yazısında Tom Harrington'dan bir alıntıya yer veriyordu: "Eğer bir şivava (chihuahua) iseniz ve televizyonda yıllarca bir Doberman'ı oynarsanız, şivava olduğunuzu unutabilirsiniz. Bu durum, yönetmen prodüksiyonu iptal ettiğinde büyük bir yanılsamaya yol açabilir".Metot oyunculuğunun kurucu babası Konstantin Stanislavski'nin