Amerika düşmansız yapamıyor!

Yeni Şafak Abdullah Muradoğlu - Amerika düşmansız yapamıyor!Amerikalı stratejistlerin ABD ve Çin arasındaki "büyük güç rekabeti"ni açıklamak için 2400 yıl önce "Peloponnesos Savaşları Tarihi"ni yazan Atinalı General Thukydides'e başvurduklarını ifade etmiştik. Thukydides "Peloponnesos Savaşları"nın asıl nedenini Atina'nın aşırı derecede güçlenmesinin Sparta'da uyandırdığı "korku" olarak açıklar. Batı'lı birçok tarihçiye göreyse "yükselen güç" ve "yerleşik güç" arasındaki sürtüşme eninde sonunda savaşı kaçınılmaz kılar.Çin karşıtı şahinler Çin'in ekonomik-teknolojik büyümesini sürdürmesini ve askerî gücünü artırmasını ABD için "varoluşsal tehdit" olarak niteliyorlar. Buna göre ABD hem Çin'in yükselişine set çekmeli, hem de Çin karşısında ekonomik, askerî ve teknolojik üstünlüğünü korumalıdır. ABD için 'Çin Korkusu' sadece Çin tarafından yerinden edilmekle ilgili değil. 'Çin Korkusu' ayrıca, ABD'de iç uyumu sağlamak için başvurulan bir argüman oldu. Bu argüman ise, Jül Sezar döneminde yaşayan Roma'lı siyaset adamı ve tarihçi Sallust'a dayandırılıyor."Roma" ve "Kartaca" arasındaki 118 yıl kadar süren savaşlar Milattan önce 146'da son buldu. Roma, Kartaca'yı yok ederek düşmanından kurtuldu. Sallust'a göre Kartaca'nın yıkımından sonra "düşman-korkusu"nun (Metus Hostilis) ortadan kaybolması "Roma Cumhuriyeti"nin çöküşünün başlangıcıydı. Korkulacak düşman olmadığında Romalılar bıçaklarını biribirilerine döndürdüler. İktidar hırsı ve şehveti Roma'nın ahlakî dokusunu bozdu. Yönetici sınıflar arasındaki çıkar kavgaları tüm kesimlere virüs gibi yayılarak Roma'nın iç huzuruna son verdi. "Düşman-korkusu"nun ayakta tuttuğu kamusal değerlerin çözülmesiyle Roma ahlakî krize girdi. Özel çıkarların kamusal yararın önüne geçmesi "topluluk ruhu"nu yok etti. İbn-i Halduncu bir kavramla ifade eder isek, Roma Cumhuriyeti'ni ayakta tutan "asabiye" çöktü.Modern dönemlerdeyse düşman teoremi "Sallust teoremi" olarak klişeleştirildi. "Sallust teoremi" Amerika ve Sovyetler Birliği arasındaki "Soğuk Savaş"ın sona ermesiyle birlikte uluslararası ilişkiler üzerine yazılan metinlerde yeniden kullanıma sokuluyordu. Sovyetler Birliği'nin masadan kalkarak Soğuk Savaş oyununu bozması ABD'yi hem düşmansız bıraktı, hem de tek süper güç olarak kalmasını sağladı. Ancak Sallust'un ifade ettiği gibi sıkıntılı yıllarda özlemle beklenen 'barış', onu elde ettikten sonra çok daha ızdırap verici olmuştu. 'Büyük Düşman'dan mahrum olmak ABD'yi de şaşkına çevirdi. Yazar John Updike,"Tavşan, Koş" romanında bir karakterine "Soğuk Savaş, sabahları kalkman için sana bir sebep verdi. Soğuk Savaş olmadan Amerikalı olmanın ne anlamı var" dedirtmişti. Soğuk Savaş'ın bittiği günlerdeyse Sovyet diplomatlarından Georgi Arbatov Amerikalı izleyicilere "Size korkunç bir şey yapacağız. Sizi bir düşmandan mahrum edeceğiz" diyordu. Mısırlı Rum şair Konstantinos Kavafis "Barbarları beklerken" başlıklı şiirinde