Eylül ayı bitiyor. Okullar açıldı.
Sahillerde yazdan kalma son günler. Hâlâ denize girilebiliyor.
Siyaset ve gündem yazılarıma biraz mola vererek memleketim Antalya'ya gittim.
Araba kullandım. Yolları gözlemledim. Ve işte çıkan yol hikâyeleri:
-HIZ UYARILARI: Yollardaki geçen bayramda tartışma konusu olan, kısa aralıklarla konulan 70- 50-30 hız sınırı uyarılarının azaltılmış ve bazılarının yoldan da silinmiş olduğunu gördüm. Özellikle Ankara-Konya yolunda azalmıştı. - Radar kontrol arabaları yok gibiydi. Ankara'dan Antalya'ya giderken 1 radar kontrolü ve 1 jandarma kimlik kontrolü gördüm.
Kamyonların yarışı
- Konya çevresinde ise 'bu nasıl olabilir' dedirtecek manzara ile karşılaştım.
3 şeritli yolda 3 kamyon yanyana gidiyordu. Yani sağdan giden bir kamyonu bir kamyon sollarken bir başka kamyon da diğer iki kamyonu aynı anda solluyordu. Hem tehlikeli hem de kurallara uymama. 3 kamyon yanyana. Yani bütün şeritler kamyonların.
Arkalarından bakınca da 'kamyonlar yarışıyor' düşüncesine de yol açıyor.
Aynı zamanda 'ağır arabalar sağdan gidiniz' kuralını da hiçe sayıyorlar. Konya girişi ve çıkışa sürekli kamera işaretleri gördüm. Bir süre diğer araçlara yol vermedikleri için de mutlaka kameralara takılmış olması lazım.
- İkinci dikkatimi çeken kamyon ve tır gibi ağır taşıtların trafikte artmış olması. Antalya yolunun bazı noktalarında bu da uzun kamyon arkası konvoylara neden oluyor.
Susuzluk manzaraları
- KURUYAN GÖLLER: İklim değişikliği, kuraklık, susuzluk. Israrla tartışılması ve bireysel önlemlerin artırılması gereken konuların başında gelmeli.
Antalya'ya giderken bir süredir Konya-Beyşehir güzergahını kullanıyorum.
Beyşehir Gölü'nden geçerken susuzluk ve kuraklık gerçeği ile karşılaştım. Gölün Beyşehir tarafında sular çekilmeye başlamış. Geçerken bir boşluk görüyorsunuz eskiden su olan yerlerde.
- İKLİM DEĞİŞTİREN TÜNEL: Beyşehir'den sonra sahile inmek için 2023 yılında açılan Demirkapı Tünelini kullanıyorsunuz. Tünel Torosları delip geçiyor ve toplam uzunluğu 5 km.