Birkaç gün sınır ili olan Gaziantep'te dolaştım. Terörsüz Türkiye süreci ve Suriye'deki gelişmelerin etkilerini yerinde gördüm.
Terörsüz Türkiye sürecine bölge halkı ve iş insanları büyük destek veriyor. Her yer Türk bayraklarıyla donatılmış. Ama İsrail'in Suriye'yi karıştırmasına da büyük tepki var.
Gaziantep'te TİM Başkanvekili ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri'nin Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci ile de esnafı ziyaret ettik. Başkan Kileci terörsüz Türkiye sürecinin ve Suriye ile iyi ilişkilerin bölgeye kazandıracakları ile neler yapılması gerektiğini Milliyet'e şöyle anlattı:
TERKEDİLMİŞ YERLER AÇILACAK: Terörsüz Türkiye demek huzur demek. Başarılı işler demek. Ülkemiz için faydadır. Bizim bölgemiz için de ekstra fayda sağlayacaktır. Bölgedeki ticareti pozitif yönde etkileyecek. Bugün Güneydoğu'daki unutulmuş, kapatılmış, terkedilmiş birçok yer tekrar faaliyete geçecek. Bizim Güneydoğu bölgesi Türkiye'deki hayvancılığın bir numaralı merkeziydi. Bölge halkı için oralarda hayvancılık yapmak çok önemliydi. Bal ve organik tarım gibi şeyler terörden dolayı yapılamıyordu. Şimdi bunların hepsinin önü yavaş yavaş açılacak. Bu süreci iyi yönetmek lazım.
SURİYE'DE OSB KURALIM: (Suriye ile hangi alanlarda ekonomik ilişkiler nasıl geliştirilebilir) Ortak OSB kurup Suriyeli çalışanları Türkiye'ye getirmenin yerine farklı çalışmalar yapılmalı. Bugüne kadar gelişmiş ülkelerin yaptığını biz de onlara yapacağız. Emek yoğun sektörlerde sınıra yakın coğrafyada onların sahasında OSB'ler kurulacak ve biz oralarda bu işleri yapacağız. Nasıl yapacağız Lojistik ve emniyetleri sağlayarak oradaki insanlarla gerekirse ortak olarak, 'sen istersen ben sana burayı bırakır çıkarım' şartı ile böyle bir model geliştirilecek. O insanlara hem işi öğreteceğiz, nasıl olur, mantığı nedir gibi. Bunun başında hazır giyim, ayakkabı, deri işleri, tarımsal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi var. Yani emek yoğun olarak aklınıza ne geliyorsa. Kontrol bizde ve onlara yerinde yapmayı öğreteceğiz. Türkiye olarak biz de dev hammadde yatırımları yapacağız. İşin koordinasyonu ve direksiyonu bizde olacak. Ama onları yanımıza partner alacağız.
Bu proje, böyle bir model olduğu zaman inanın bana Türkiye'yi hiç kimse tutamaz. Doğru işi, doğru yerde, doğru zamanda, doğru koşullarda ve doğru kişilerle yapmak lazım.