Barış planı diyenler diğer tarafta da ölüm ablukasına insani yardım götüren küresel Sumud filosuna baskın düzenliyor.
İsrail'in hukuk tanımamasını canlı yayında tüm dünya bir kez daha gördü.
Uluslararası sularda silahsız 50'ye yakın tekneye İsrail müdahale etti.
40 ülkeden 500'e yakın aktivist vardı teknelerde.
'Ben yaptım oldu' mantığı ve saldırıları hâlâ sürüyor.
Her ülkeden tepkiler artıyor. İsrail bu tavrı ile yalnızlaşmaya devam ediyor.
Yalnızlık paylaşılmaz belki ama her suçun bir cezası mutlaka vardır.
Netanyahu'nun BM'ye giderken izlediği uçak rotası da bu korkuların başladığını gösteriyor.
Geçmişte Bosna tüm Avrupa'nın gözünün önünde soykırıma uğramıştı. Yıllar sonra suçlular cezalandırıldı.
Ama tarihin sayfalarına kara bir leke olarak iz bıraktı.
Aynısı İsrail için de geçerli olacak. Kara leke olarak gelecek nesiller okuyacak.
Ve İsrail yönetimi bir şekilde yargılanacak ve cezalandırılacak.
Şimdi İsrail'e ambargo ve yaptırım zamanı.
Batı ülkelerinde de bu başladı ve artıyor.
İsrail'in dışlanma zamanı.
Bol soru işaretli plan
Trump'ın Gazze planı bol soru işaretleri ile dikkati çekiyor.
Belirsizlerin fazla olduğu bir plan olarak yorumlanıyor.
İsrail'in işine yarayacak cümlelerin olduğu bir plan olarak gözüküyor.
Filistin yönetimi ile hiç paylaşılmayan bir plan olarak ortada duruyor.
Trump'ın 'yeni bir savaş bitirdim' mesajı vermesi için tartışılmadan ve 3-5 günde yanıt verilmesi istenen hızlandırılmış tek taraflı barış girişimi olarak görünüyor.
Ama bir tarafta da Gazzeli çocuklar ölüyor, açlık günden güne artıyor. Bir an önce İsrail'in zulmünün bitmesi gerekiyor.
Bir an önce ablukanın kalkması ve oraya insani yardımlar gerekiyor.
Gazzeli çocuklar ne istiyor
ABD Başkanı Trump'ın Gazze planı tartışılıyor.
Bu plan Ortadoğu'ya barış getirir mi İsrail'e güvenilir mi
İsrail bombalamayı bırakacak mı İsrail bölgedeki genişleme projelerini ve saldırılarını bitirecek mi
En önemlisi de Gazzeli çocuklar ölmeye devam edecek mi
Bu konular çok tartışılacak ama bu esnada unutmayalım Gazze'de her saat 1 çocuk ölüyor.