Batılı devletler ile Rusya'nın yaptırım atışmaları sürerken, Ukrayna'ya bombalar yağarken, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde pazartesi akşamı duygu yüklü bir iftar vardı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan savaş mağduru Ukraynalı çocuklarla ve kadınlarla bir araya geldi.İftarda sağımda oturan 15 yaşındaki Biekir Kuku ile solumda oturan teyzesi Ava Ashshchi'nin gözlerini ve hüzünlerini görseydiniz dünyanın merhamette, vicdanda nereye gittiğini daha çok tartışırdınız.Emine Erdoğan iftarda dünyanın vicdanına seslendi ve merhamet çağrısı yaptı.Ukrayna'da savaş başladığından bugüne kadar geçen sürede 4,6 milyon kişi Avrupa ülkelerine sığınmış. 13 milyon kişi ise çatışma bölgesinde mahsur kalmış.Bunlar olurken batı ne derdinde ABD ne derdindeUkrayna'dan kadınlar ve çocuklar kaçıyor, erkekler savaşıyor. Yanımda oturan Ashshchi savaş başlar başlamaz yeğeni ve kızının olduğu 36 kişilik kadın ve çocuk grubuyla Kiev'i terk ettiklerini, eşlerin ise Ukrayna'da kaldığını söyledi. Zaman zaman gözlerinden yaş gelen Ashshchi, "yanımızda hiç erkek yoktu. Zorlu bir yolculukla Türkiye'ye geldik. Her gün dönmek için iyi haberler bekliyoruz. Türkiye bize büyük destek veriyor. Savaş bitmeli bir an önce. Biter bitmez döneceğiz. Türkiye bizi iyi ağırlıyor. Çocuklarımız için İngilizce, matematik, Türkçe kursları verecekler. Bizim gözümüz savaşın bitmesinde ve hayatlarımıza geri dönmekte. Ben öğretmenim, evim orada, yaşamım orada. Her şeyimi gözyaşlarıyla bırakıp geldim" diyor.Böyle bir dünyada yaşamaya tahammülümüz yokEmine Erdoğan ise iftarda hem Ukrayna için hem de Filistin için uluslararası topluma çağrı yaptı. Emine Erdoğan'ın altı çizilecek cümleleri şöyleydi:"Uluslararası toplumun bazı savaşlar için gösterdiği güçlü refleksi, tüm insanlar ve tüm coğrafyalar için göstermesini diliyorum. Eğer beli bükülmüş insanlığı ayağa kaldıracaksak, bunu ancak akan tüm gözyaşlarını ayrım yapmadan silmeyi isteyerek başarabiliriz. Yıllardır Suriye'den yükselen acı feryatlar, şimdi Ukrayna'dan dünyaya yayılıyor. Filistin'de bu yüzyılın en büyük yarası olarak hala kan akıyor. Kadınların yerlerde sürüklendiği görüntüleri hazmedemiyoruz. Filistinli çocukların bileklerine kelepçe takılıyor, Filistinli çocuklar tutuklanıyor. Mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yapılan son saldırılar kalbimizi yine paramparça etti. An itibarıyla dünyada aktif olarak devam eden onlarca savaş var. Ve artık hiçbirimizin böyle bir dünyada yaşamaya tahammülü yok."var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6742259;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId