1937'nin sonlarına doğru hastalığı artmıştı. Ama Atatürk bilinmesini istemiyordu. Sürekli çalışıyordu. Doktorlarını dinlemiyordu.

Son günlerinde en önemli konularından biri Hatay'ın alınmasıydı ve alınması için büyük çaba harcıyordu. Bu iyice yormuştu.

Son günlerini Savarona Yatı'nda ve Dolmabahçe Sarayı'ında geçirdi.

Ve 10 Kasım 1938 Perşembe. Saat 09.05'te Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini kapadı.

57 yaşında vefat etti. Az zamanda çok büyük işler yaptı.

En büyük eseri de Türkiye Cumhuriyeti oldu. Birçok ilkleri gerçekleşti.

Yaşamı boyunca tüm dünya tanıdı Mustafa Kemal Atatürk'ü. Hem savaşlarda hem müzakerelerde hem de devrimleriyle.

Özellikle de 'geldikleri gibi giderler' ve 'yurtta sulh dünyada sulh' mesajlarıyla.

'Çanakkale geçilmez' dedirtti dünyaya.

Çocuk Bayramı ve Kadın hakları gibi birçok konuda dünyada ilkleri yaptı. Örnek oldu Avrupa'ya, batıya.

Ölümü de dünyada büyük etki yarattı, büyük üzüntüye neden oldu.

Dünya basınında ilk haber oldu ve manşetlerde yer verildi.

Yaptıklarıyla tüm dünyayı kendine hayran bıraktığı Avrupa medyasına yansıdı o günlerde.

Birçok yabancı yazar Atatürk'ün yaptıklarıyla ve hayatıyla ilgili kitaplar yazdı.

Bugün 7'den 70'e herkes Anıtkabir'e gidecek ve sevgisini gösterecek.

ATATÜRK'Ü SAYGIYLA, ÖZLEMLE VE MİNNETLE ANIYORUZ...

Önce ağladı sonra ağlattı

Savarona Yatı'ndan Dolmabahçe Sarayı'na getirildiği son günlerinde Atatürk sevgi gösterileriyle duygu dolu anlar yaşadı.

Ayağa zor kalktığı günler. Rahatsızlığı artmış.

O günlerde öğrenciler tekne ile Dolmabahçe Sarayı'nın önüne geliyor.

10.Yıl Marşı'nı söylüyorlar.

Herkes ne oluyor diye bakarken Atatürk kalkarak pencereye geliyor ve gözleri doluyor.

Ve tüm Türkiye ise sonraki günlerde O'nu kaybedince ağlıyor.

Korkanlar ve korkutanlar

Türkiye savunma sanayi ve yeni nesil İHA, SİHA ve uçaklarla bölgemizdeki Türkiye düşmanlarına korku salmaya başladı.

Bunu AB'nin ağlayan ve sürekli bir şey isteyen Güney Kıbrıs üzerinden göstermeleri de dikkati çekiyor.