Tülay Hatimoğulları süreci sabote etmeye mi çalışıyor
"İSTANBUL'u dinliyorum gözlerim kapalı" dizelerinden esinlenerek, "Tülay Hatimoğulları'nı dinliyorum gözlerim kapalı" demeyi çok arzu ederdim ama tam tersi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nı dinlerken gözlerim yerinden oynayacak gibi oluyor.
Tülay Hatimoğulları ne zaman bir açıklama yapsa; PKK'nın silah bırakma süreciyle yumuşayan iklim değişiyor. Ortam geriliyor. 'Yoksa bu süreç de başarılı olamayacak mı PKK silah bırakmayacak mı Bu süreç sabote edilecek mi' gibi kaygı ön plana çıkıyor. Terörsüz Türkiye sürecine karşı olanlar ise Tülay Hatimoğulları'nın bir sözünü alıp sürecin aleyhinde kullanmaya çalışıyorlar. Tülay Hatimoğulları açıklamalarıyla sürece karşı olanların eline malzeme veriyor. O zaman acaba Tülay Hatimoğulları da bu sürece karşı mı sorusu akla geliyor. Tülay Hatimoğulları'nın süreçten rahatsız olduğu kulislere yayılıyor. Öcalan'ın iradesine karşı olduğu konuşuluyor.
Haberin DevamıSÜREÇ YÖNETİMİ ÖNEMLİ
Terörsüz Türkiye süreci önemli. Ama bu süreç önemli olduğu kadar sürecin yönetimi daha da önemli. Geçmişte yaşanan yol kazaları süreçlerin zarar görmesine yol açtı. Süreç şu ana kadar bir yol kazasına uğramadan, büyük bir sorumluluk duygusuyla ilerliyor. Ama geride daha çok önemli işler var. PKK'nın silah bırakması, silah bırakanların topluma kazandırılması, silahın değil siyasetin ön plana çıkması gerekiyor. Bu da her tarafa önemli sorumluluklar yüklüyor.
TÜRK SORUNU ÜRETİLMEMELİ
Ne Kürt'ü ne Türk'ü rencide etmeden bu yolu yürümek zorundayız. Kürt sorununu çözerken, Türk sorunu üretmemeliyiz. Zaten pusuda bekleyen akbabalar var. Her gün yeni bir yalan haberle ortamı zehirlemeye çalışıyorlar. O nedenle Terörsüz Türkiye sürecine zarar verecek açıklamalardan kaçınmak gerekiyor. Burada kullanılacak dil ve yaklaşım önemli. Tülay Hatimoğulları'nın kullanacağı dil de önemli. Kendisi DEM Parti'nin Eş Genel Başkanı. Tülay Hanım sürekli olarak maksimalist taleplerde bulunmayı bir kenara bırakmalı. Eski dili terk edip, sürecin ruhuna uygun olan, sürece zarar vermeyecek olan bir üslubu benimsemeli. Çünkü kendisi önemli bir koltukta oturuyor.
SORUMLU DİL
"Söz ola kestire başı, söz ola kestire savaşı" derler. Bu sürecin test edildiği anlardan biri yaşandı. 12 şehidimiz geldi. O sırada İmralı'da görüşme vardı. Pervin Buldan görüşme sırasında şehitler olduğuna dair haber geldiğini söyledi. "Bu olay Sayın Öcalan'da ve hepimizde derin bir üzüntü yaratmıştır" dedi. Taziyelerini bildirdi. Bu üslup şehit ailelerinin yüreklerini yumuşattı. Peki Pervin Buldan yapıcı bir dil kullanmasaydı, Cumhurbaşkanı Erdoğan şehit cenazelerinin kaldırıldığı gün İmralı Heyeti'yle görüşür müydü
Haberin DevamıBakın bu ülkede büyük travmalar yaşandı. Artık yaralarımızı birlikte saracağız. Dertlerimize derman, acılarımıza ise ilaç olacağız.
SİYASET GÜNLERİ
Siyasetin öne çıkacağı yeni bir dönem başlıyor. Bu sürecin ruhuna uygun olarak hareket ederse bundan en fazla Tülay Hatimoğulları yarar görecek. Siyaset yarar görecek. Bundan 1 yıl önce DEM Parti'nin kapatılması konuşuluyordu. Siyasi iklim değişince ne oldu DEM Parti önemli bir siyasi aktör haline geldi. Bundan en büyük faydayı başta Tülay Hatimoğulları olmak üzere DEM siyaseti gördü. DEM Parti bu süreçte tarihi sorumluluğuna uygun olarak hareket ederse siyasi denklemdeki yeri önemli olacak.
YENİ DÖNEMİN PARADİGMALARI
Haberin DevamıYeni süreç siyasete de yeni bir format attı. Çünkü paradigmalar değişti. Yeni süreç, DEM Parti'ye de yeni siyaseti dayatıyor. DEM Parti de yeni dönemin ruhuna uygun bir siyaseti benimseyecek. Yeni dönemin dili farklı. Yeni dönemin siyasi kodları farklı. Yeni dönem barış siyasetini gerektiriyor. Barış siyasetinin karşısında kim durursa kaybetmeye mahkûm. Tülay Hatimoğulları eski kodlarla siyaset yapmaya devam ederse tasfiye olur. Yeni döneme ilişkin siyaset üretirse katkısı büyük olur.
KİME YARIYOR
Öcalan'ın bile "Kendi özgürlüğümü bireysel bir mesele olarak görmüyorum"