ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın, "İsrail, için sınırlar anlamsız, istedikleri zaman gider istediklerini yaparlar" sözünü işitince, 'Bu kadar da olmaz' dedim. 'İsrail'in saldırılarını meşrulaştırıyor' diye düşünmüştüm.

Oysa Tom Barrack ilk başlarda çok sağduyulu mesajlar vermişti. Lübnan kökenli eski bir Osmanlı vatandaşı olması nedeniyle yaptığı değerlendirmeler bölgenin tarihi gerçekleriyle uyumluydu. O nedenle bazı yazılarımda referans göstermiştim.

Ama tam bu Tom da Yahudi lobisine boyun eğdi diye düşünürken, söyleşinin tam metnine ulaştım. Adı Tom da olsa haksızlık yapmak istemem. Tom Barrack, İsrail'in bu yaklaşımının sürdürülebilir olmadığını belirtiyor. "İsrail herkese bu kadar acımasız olamaz. Akılsızca istediği yere gidip, istediğini yapamaz. Bu eninde, sonunda ters tepecektir" diyor.

Tom'un hakkı Tom'a, Sezar'ın hakkı Sezar'a.

RAHATSIZLIK YARATTI

Ancak Tom Barrack'ın son dönemlerde Suriye ve SDG-PKK konusundaki açıklamalarının Ankara'da rahatsızlık yarattığını belirtmeden geçemeyeceğim.

Tom Barrack sadece ABD'nin Ankara Büyükelçisi değil aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi. O nedenle bölgeye ilişkin olarak yaptığı değerlendirmeler önemli. Barrack, göreve başladığı zamanlarda, "SDG dediğiniz YPG'dir, YPG de PKK'dır" demişti. PKK- YPG ile IŞİD'e karşı birlikte mücadele ettiklerini belirtip, "Onlara bir devlet içinde bağımsız devlet kurma hakkı borçlu değiliz" diye konuşmuştu. Barrack ayrıca, Suriye'de federal tarzda bir yönetim şeklinin olamayacağını belirtmiş, "Tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye" demişti.

Barrack'ın, Türkiye'nin tezlerine yakın olan bu değerlendirmelerini desteklemiştik.

ZİKZAK ÇİZİYOR

Ancak ne olduysa Tom ağız değiştirdi. "Suriye'de federasyon değil ama herkesin kendi bütünlüğünü, kültürünü, dilini koruyabileceği ve İslamcılık tehdidinin olmadığı, buna yakın bir şey düşünülebilir" dedi.
Ankara'da kaşların çatılmasına neden olan bu sözleriydi. Barrack'ın zikzak çizmesinin nedeni olarak ABD'deki Yahudi lobisinin etkisi gösteriliyor. Ama Ankara, Barrack'taki bu değişimi yakından takip ediyor.

YENİ KARARLA CHP DAVASI KARIŞTI
CHP delegesi Özlem Erkan'ın şikâyeti üzerine İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından geçici yönetim atanmıştı. Çağrı heyeti olarak atanan Gürsel Tekin'in polisler eşliğinde binaya girişi sırasında yaşanan olayları biliyorsunuz. Gaz sıkıldı, barikatlar kuruldu, büyük gerilimler yaşandı. Böyle bir karar verilecekse o zaman bu olaylar niye yaşandı

DEPREM ETKİSİ

Tam tansiyon düşmeye başlamıştı ki, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden yeni bir karar çıktı. Bu karar, İstanbul'daki CHP İl Kongresi ile Ankara'daki CHP Büyük Kurultayı hakkında yürüyen davaların birleştirilmesi talebiyle yapılan başvuru üzerine alındı. Çıkan karar kurultay sürecinde 9 şiddetinde depreme yol açtı.

İKİ KRİTİK KARAR

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararda iki nokta yer alıyor.

1- İstanbul İl Kongresi'nin iptali talebine ilişkin davanın reddine,

2- 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. CHP Kurultayı'nın iptali isteminin reddine usulden karar verdi.

Mahkemenin bu kararıyla birlikte yeni bir durum ortaya çıktı. CHP'li muhaliflere göre yeni bir kaos ortaya çıktı. Onlar bu kararın CHP İstanbul İl yönetimine geçici çağrı heyetinin atanması kararını etkilemediğini savunuyor. Özgür Özel ise 'Bu kararla birlikte geçici tedbir kararıyla il yönetiminin görevden alınması kararı esastan bozulmuştur, çağrı heyeti de hükümsüz hale gelmiştir' görüşünü savunuyor. Özgür Özel ekibi, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 'İstanbul İl Kongresi'nin iptal talebi reddedilmiştir' kararını delil olarak gösteriyor. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı