Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 30 Ağustos resepsiyonunda hem gözlemlerde bulunma şansı edindim hem de birinci derecede muhatabaplarıyla konuşma imkânı buldum.
Elde ettiğim kulisleri paylaşacağım. Ama önce izlenimlerimi aktarmak istiyorum.
Ben salona girdiğimde Cumhurbaşkanı Erdoğan hâlâ Harp Okulları'nın mezuniyet törenindeydi. Geçen yıl yaşanan korsan yemin olayı nedeniyle salon içinde dahi canlı yayınlardan töreni an ve an takip etmeye çalıştım.
Geçen yıl Hava, Deniz ve Kara Harp Okulu birincileri kızlarımızdan çıkmış, göğsümüz kabarmıştı. Ancak korsan yemin olayı her şeyi gölgeledi. Bu kez de Hava Harp Okulu birincisi Elif Emirmehmetoğlu oldu. Kızlarımızın başarısından onur duyuyoruz. Keşke geçen yılki olay da yaşanmasaydı.
HAKAN FİDAN'IN ÖNLEMİ
Tekrar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki salona dönecek olursak, ilk gelenlerden biri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ydi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan salona telefonla konuşarak girdi, yerine geçtikten sonra da bir süre telefonla konuştu. Belli ki uluslararası bir sorunla ilgileniyordu. Çünkü bir eliyle de ağzını kapatmaya çalışıyordu. Belki istihbaratçılıktan kalma bir alışkanlık belki dudak okumaya karşı alınmış bir önlem diye düşündüm.
Haberin DevamıADALET BAKANI NE DEDİ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise salona girince önce şehit aileleri ve gazilerin olduğu bölüme yönlendi. Onlarla sohbet edip, hatıra fotoğrafı çektirdi. Bu kez orman yangınlarında gazi olanlar da 30 Ağustos resepsiyonuna davet edilmişlerdi. Bahçeli ilgi gören isimlerden biriydi. Siyasiler, gazeteciler yanına kadar gidip sohbet ettiler. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un etrafı da gazeteciler tarafından kısa sürede sarıldı. Yılmaz Tunç'un tek isteği oldu. "Yanlış bir haber vermemek için bizi arayın, size mutlaka ulaşırız. Doğru bilğiyi veririz" dedi. Bu bir lüks değil. Bilginin doğru ya da yanlış olduğunu teyit ettirmek gazetecinin görevi.
HAKAN FİDAN'A İLGİ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir an bile yerine oturmadı. Çünkü telefon konuşması bittiği andan itibaren etrafı gazeteciler tarafından sarıldı. Hakan Fidan meslektaşlarımın sorularını yanıtlarken salonda bir hareketlilik yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geldiği anons edildi. Gün boyu devam eden 30 Ağustos törenleri nedeniyle Erdoğan için yoğun bir gündü. Ayrıca tören salonundan çıkıp Çin'e gideceği için programın kısa tutulacağı düşünüldü. Ama programın sonuna kadar kaldı. Kur'an-ı Kerim okunarak başlayan program Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın özel konseri ile son buldu.
Haberin DevamıİŞTE ÇAĞDAŞ TÜRKİYE
28 Şubat sürecinde Demirel, CSO'nun konserinde "İşte çağdaş Türkiye" diyerek 28 Şubatçılara mesaj göndermişti. Askeri darbelerle devrilen Demirel, 28 Şubat'ta tekrar cumhurbaşkanı seçilmek için, önce 28 Şubatçılara göz kırptı, sonra o süreci yönetmeye çalıştı. Ama tüm atraksiyonlarına rağmen ikinci kez cumhurbaşkanı olamadı. Fakat darbelerin mağduru Demirel imajını zedeleyip 28 Şubat'ta demokrasi siciline çizikler attırdı.
ATATÜRK İSTİSMARI
Bu arada her resmi törende Atatürk tartışması başlatanlara bir haberim olacak. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki törenlerde Atatürk posterleri de asılmıştı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın duasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında da Atatürk yer aldı. Artık şu Atatürk istismarını bırakın.
Haberin DevamıBM'DE FİLİSTİN ATRAKSİYONU
Şimdi gelelim salondan topladığım kulislerin bir bölümüne.
İç politika hemen hemen hiç konuşulmadı. Ağırlık Gazze'ydi. Suriye'deki gelişmeler ve Terörsüz Türkiye süreci üzerinde duruldu. Sadece bir ara Özgür Özel'in üslubu üzerine bir sohbet döndü. Özgür Özel'in kullandığı hakaret dilinin siyasetin seviyesini düşürdüğü ifade edildi.
9-28 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan BM toplantısına Filistin'le ilgili gelişmelerin damga vurması bekleniyor. İngiltere ve Fransa başta olmak üzere bazı ülkeler, BM toplantısında Filistin'i tanıma kararını açıklayabileceklerini ilan ettiler. ABD ise BM Genel Kurulu öncesinde Mahmud Abbas