CHP, Ekrem İmamoğlu hakkında iddianame çıkmıyor diye yeri göğü inletiyordu. İddianame çıktı.
İlk tespit, son tespit.
Ekrem İmamoğlu para gücüyle CHP'yi satın aldı. Sonra cumhurbaşkanlığını satın almak için harekete geçti.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamı parayla alınıp satılan bir makam olmadığı için yargı duvarına çarptı. İddianamede, İmamoğlu örgütünün hedefi önce parti sonra ülke tespitine yer veriliyor. "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü'nün hedefi maddi zenginleşmeyle beraber önce CHP'yi ele geçirmek sonra da Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile Türkiye'yi ele geçirmek" deniliyor.
BABA CUMHURBAŞKANI OLUYOR
Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı hedefine ulaşmak için etrafında bir "eko sistem" kurdu. Bu bir çıkar örgütüydü. Bu örgütün lideri ise Ekrem İmamoğlu'ydu. İstanbul'un imkânlarıyla bir kaynak oluşturup, parayla cumhurbaşkanlığını satın alma operasyonuydu. Ekrem İmamoğlu, "İstanbul nimet, nimet" demişti. Nimetin ne olduğu para kuleleri ile otellerden taşınan bavullardan anlaşıldı. İstanbul'un bütçesi 10 bakanlığa bedeldir. İstanbul demek, Türkiye demekti. Fatih Keleş, "Az kaldı. Ekrem baba Cumhurbaşkanı oluyor. Memleketin bütün muslukları bize akacak" demişti.
Haberin DevamıHÜSEYİN GÜN İDDİANAMEDE
Ekrem İmamoğlu'nun örgüt lideri olduğu iddianamede bana ilginç gelen taraf, casusluk soruşturması kapsamında tutuklanan Hüseyin Gün'ün örgüt yöneticisi olarak yer alması oldu. İtirafçı olmalarına rağmen Ertan Yıldız ve Adem Soytekin örgüt yöneticisi olarak iddianamede yerlerini aldılar.Diğer örgüt yöneticileri Murat Ongun, Fatih Keleş, Murat Gülibrahimoğlu ve Hüseyin Gün. İddianamede suç çarkının adı, "Sistem" olarak yer alıyor. Kaynağı kamu ihaleleri ve rüşvet olarak biliniyordu. Ama iddianamede, yurtdışı finansmanlar ve Boğaz'daki yalılar en önemli gelir kaynağı olarak gösteriliyor.
YURTDIŞI KREDİLER
BDDK, metro için alınan kredilerin başka yerlere kullanıldığını tespit etmişti. İddianamede bu konu ayrıntılı olarak yer aldı. İBB ve İSKİ tarafından kullanılmak üzere 14 yurtdışı finansmanı, 19 finans kuruluşundan sağlandı. İBB ve İSKİ'nin Ziraat Bankası ve Vakıfbank hesaplarına gelen finansmanın toplam büyüklüğü 2.036.007.000 Euro ve 1.588.029.000 Amerikan Doları. Bu finansmanların yatırıldığı güne ait kur kapsamında Türk Lirası karşılığı 69.516.054.000 TL. (Güncel Türk Lirası karşılığı yaklaşık 165.000.000.000 TL)
Haberin DevamıİBB ve İSKİ tarafından kullanılan yurtdışı finansmanlarının yarıya yakını örgütün sistem adını verdiği yapıyı beslemek için doğrudan teminler yoluyla şirketlere aktarıldığı ortaya çıktı.
PARA KULELERİ
Para kuleleri ile gündeme gelen CHP İstanbul il binasının satın alınması olayı da iddianamede yer aldı. İstanbul İl binasının satın alma sürecini örgüt lideri olarak Ekrem İmamoğlu'nun yönettiği ifade ediliyor. Para sayma kulelerinin ise bağışlar yoluyla değil, rüşvetten irtikâba sayısız suçtan elde ettiği paralardan oluştuğu belirtildi.
TAÇ DÖVİZ
İmamoğlu ekibinin rüşvet, irtikâp ve ihaleye fesat karıştırma yoluyla elde ettikleri gayrimenkulleri Murat Gülibrahimoğlu ve Adem Soytekin'in şirketlerinde bulundururken; bir kısım suç gelirlerini de ihtiyaç halinde hızlı kullanabilmek amacıyla emanetçi olarak Laleli'deki Taç Döviz'de tuttuğu belirlendi.
Haberin DevamıİNGİLİZ CASUSU
İngiliz casusu Hüseyin Gün'le ilgili bölüme özel olarak dikkat çekmiştim. 4.7 milyon İstanbulluya ait verilerin çalınması olayı iddianamede, "Veri hırsızlığının adı, İstanbul Senin uygulaması" olarak yer alıyor. Hüseyin Gün'ün yazışmalarında, "Bilmenize memnun olacaksınız ki, İstanbul Belediyesi veri tabanı kopyalama sorunu risklerini azaltmak için yapay zekâ dijital ordumuzu (etki aracı) kullandık ve aktive ettik. Bu kadar hassas araçları kullanırken dikkatli olmalıyız çünkü bize resmi yetki verilmiş değil ama ben riski aldım. Umarım bu siz ve kampanya tarafından not edilmiştir"

4