MİT, Türkiye'ye kurulan tuzağı nasıl bozdu

MİT müthiş bir operasyona imza attı.

Bu olay gazetelerde küçük bir haber olarak girdi. Birçok insanın haberi ya oldu ya olmadı. Ama haberi küçük etkisi büyük bir operasyondu. Birleşik Arap Emirlikleri'nde İsrail-Moldova vatandaşı bir hahamı öldürüp, Türkiye'ye kaçan Özbek asıllı üç kişinin yakalanması olayından söz edeceğim. Büyük bir casusluk operasyonunu ya da nefes kesen bir takibi aktarma niyetinde değilim. Aslında bu olayın bir yanında müthiş bir takip ve onun sonucunda üç kişinin yakalanması olayı var. Bunu her istihbarat servisi başaramaz. Ama olayın üzerinde durulmaya bir noktasına dikkat çekmek istiyorum.

HAHAMINÖLDÜRÜLMESİ

Haham Kogan, 2020 yılından beri Dubai'de Koşer bir market işletiyor. Haham Kogan bir ara ortadan kayboluyor. Günler süren aramadan sonra öldürüldüğü ortaya çıkıyor. Buraya kadar ki bölüm Birleşik Arap Emirlikleri'ni ilgilendiriyor. Ama bundan sonra Türkiye'yi ilgilendiren bölüm başlıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

TÜRKİYE'YEKAÇIYORLAR

Haham Kogan'ı öldüren failler tespit ediliyor: Bunlar üç Özbekistan vatandaşı. Önemli olan nokta BAE hükümeti, üç Özbekistan vatandaşının Türkiye'ye kaçtığını tespit ediyor. Süratle Türk makamlarıyla irtibat kurup, yakalanmaları konusunda yardım istiyor.

MİT DEVREDE

Bunun üzerine MİT devreye giriyor. BAE ile yardımlaşarak üç Özbekistan vatandaşının kimlikleri netleştiriliyor. Ardından bunların havayoluyla mı, deniz yoluyla mı, yoksa karayoluyla mı kaçtıkları araştırılıyor. Ama o çok uzun zaman almıyor. Kısa sürede Dubai'den uçakla kaçtıkları tespit ediliyor. Hahamı öldüren 3 kişinin hangi uçakta oldukları tespit ediliyor. Ama bu bilgi çok gizli tutuluyor. Çünkü Türkiye'ye gelen uçakta üç katil var ve tespit edildiklerini anlarlarsa ne yapacakları belli olmaz. Eğer operasyon başarısız olursa hahamın katillerini yakalayalım derken, uçaktakilerin hayatı tehlikeye atılabilir.

UÇAK TAKİP EDİLİYOR

Uçak Dubai'den kalktıktan sonra Türkiye'ye inene kadar takip ediliyor. En ufak bir şüphe uyandırılmadan İstanbul'a inmeleri sağlanıyor. Üç kişinin İstanbul'a inmesinden sonra bu kez Emniyet devreye giriyor. MİT ile Emniyet ortak bir operasyon yürütüyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Herhangi bir kargaşa ve paniğe meydan vermeden şahısların havaalanından çıkışları takip ediliyor. Şahıslar farkında değil, ama uçaktan indikleri andan itibaren birkaç göz onları takip ediyor. En ufak şüpheli bir hareketleri olsa orada derdest edilecekler.

HAVAALANINDAİZLENİYORLAR

Üç kişi neden uçaktayken alınmadı. Neden havaalanının dışına çıkana kadar takip edildi diye düşünülebilir. Tabii bunu operasyonu planlayan MİT ve Emniyet yetkilileri bilir.

Bu şahıslar İstanbul'da kalacak mı yoksa başka bir ülkeye geçecek mi onun tespit edilmesi için beklenmiş olabilir. Transit geçişe ya da bilet gişesine yönelmedikleri tespit edildikten sonra İstanbul'da kalacakları belli oluyor. Onları almaya birileri gelecek mi, İstanbul'da nereye gidecekler, kimlerle buluşacaklar bu tür bağlantılarının tespit edilmesi amacıyla da izlenmiş olabilirler. Ama şüpheli bir hareketleri olsa ya da başka bir ülkeye gitmek isteseler o zaman havaalanında derdest edilirlerdi.

TAKSİDE TAKİP

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Üç katilin bindiği taksi MİT ve Emniyet tarafından takip ediliyor. Nefes kesen operasyon ise MİT ve Emniyet personelinin düğmeye basmasıyla başlıyor. Üç katilin yolculuk ettiği taksi trafik kontrolü için durduruluyor, kimlik kontrolü yapılıyor görüntüsü altında üç şahıs kıskıvrak yakalanıyor. Operasyon öyle dikkatli bir şekilde yürütülüyor ki, şahıslar yakalandıkları anda neye uğradıklarını şaşırıyorlar. Belli ki izlendiklerinin farkında değiller. Taksiye binip, ulaşacakları yere gittiklerinde kurtulduklarını düşünüyorlar.

YÜZLERİNDEKORKU VE DEHŞET

Birkaç saniye süren operasyon sırasında yüzlerinde büyük bir dehşet ifadesi ile şaşkınlık yaşanıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

DEAŞ'LI OLDUKLARINIİTİRAF ETTİLER

Katiller yakalandıktan sonra DEAŞ'lı olduklarını itiraf ediyor. Operasyon sırasında yüzlerindeki dehşet ifadesi gidiyor. Büyük bir soğukkanlılıkla Haham'ı çöle götürdüklerini ve orada boğazını kestiklerini anlatıyorlar. Hatırlarsanız DEAŞ ilk ortaya çıktığında pembe tulumlar içinde yabancıları yakmış, Amerikalı bir gazetecinin boğazını kesip infaz anının görüntülerini yayınlamıştı. Dünyayı ayağa kaldıran bu görüntüler dünyada İslamiyet aleyhinde olumsuz bir algının oluşmasına neden olmuştu. Trump boşuna, "DEAŞ'ı Obama ve Hillary Clinton kurdurdu" demedi. DEAŞ en büyük zararı Türkiye'ye vermedi mi

Bombalı eylemlerde onlarca vatandaşımızı katlettiler.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Peki DEAŞ'lı olduklarını ve kaçırdıkları Haham'ı çölde boğazını kesip öldürdüklerini itiraf eden katilleri Türkiye, iade etmeyipte ne yapacaktı