Mansur Yavaş-Ekrem İmamoğlu gerilimi büyüyor

CHP, Türkiye'yi nasıl idare edeceğini bıraktı Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu'nu nasıl yöneteceğini düşünmeye başladı.

CHP'nin Türkiye'nin sorunlarıyla, bölgemizdeki gelişmelerle bağı koptu. Tek gündemleri Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı yapmak. Otobüsün üstünde ellerini yukarıya kaldırdıklarına bakmayın CHP'de Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş konusundaki gerilim büyüyor. Özgür Özel'in cumhurbaşkanı adayını 1 milyon 600 bin kayıtlı üyenin seçimiyle belirleyeceklerini açıklamasından sonra CHP karıştı.

YAVAŞ'IN İKİ İTİRAZI

Mansur Yavaş, Özgür Özel'le iki görüşme yaptı. İki önemli itirazda bulundu. Mansur Yavaş, 23 Ocak ve 30 Ocak tarihlerinde yaptığı görüşmede, önseçim kararının yanlış olduğunu, cumhurbaşkanı adayının erken belirlenmesinin doğru olmadığını anlattı. Mansur Yavaş'ın itirazlarını şöyle özetlemek mümkün.

- "Biz CHP'ye genel başkan seçmiyoruz. Türkiye'ye cumhurbaşkanı adayı önereceğiz. Onun için bu ismin sadece CHP üyelerinin seçimiyle belirlenmesi doğru değil. CHP içinde bazı eğilimler var. Klikler var. Bunların belirlediği isim doğru olmaz. Ayrıca seçimi kazanmak için CHP dışındaki muhalefetle de uzlaşı arayalım. Değişik anket şirketlerine kamuoyu araştırması yaptıralım. Türkiye'nin eğilimini belirleyelim. Türkiye'nin istediği cumhurbaşkanı adayını belirleyelim."

Haberin Devamı

Mansur Yavaş dün gazetecilerin sorusu üzerine "Aday belirlemenin çok erken olduğu düşüncesindeyim. Seçim tarihi belli değil" dedi.

İşin özü şu. Mansur Yavaş, CHP içinde yapılacak önseçimle Ekrem İmamoğlu'nun çıkacağını düşünüyor. Türkiye çapında yapılacak olan anketten ise kendisinin çıkacağına inanıyor.

Ama Mansur Yavaş bu düşüncesinde yalnız değil.

KILIÇDAROĞLU DA

TEPKİLİ

Kemal Kılıçdaroğlu da önseçim yöntemine savaş açmış durumda. Kılıçdaroğlu kendisiyle temas kuran CHP'lilere önseçimin partide kutuplaşmaya neden olacağını anlatıyor. Henüz seçim yokken aday belirlemenin partide ikiliğe neden olacağını savunuyor. Cumhurbaşkanı adayının muhalefet partileriyle birlikte belirlenmesini öneriyor. Bir anlamda 6'lı masa modeli.
CHP'nin yarısı bu görüşte.

ABD BASINI MİT BAŞKANI'NI NEDEN HEDEF GÖSTERDİ

ABD'nin Wall Street Journal gazetesi, hiç ilgisi olmayan bir konudan dolayı MİT Başkanı İbrahim Kalın'ı hedef gösterdi.
2 Şubat tarihinde The Wall Straet Journal'de üç gazetecinin ortak imzasıyla bir analiz yayımlandı. Analiz baştan sona sona çelişkilerle dolu, birbirini tekzip eden cümlelerin arka arkaya sıralandığı bir operasyon gazeteciliği kokuyor. Biden yönetimine yakın kalemlerin Başkan Trump'la Erdoğan arasındaki ilişkiyi bozmaya yönelik bir hamlesi olarak görünüyor.

Haberin Devamı

Rusya, Ukrayna savaşı 24 Şubat 2022 tarihinde başladı. Türkiye olarak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına karşı çıktık. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün yanında durduk. Ama ABD'nin Rusya'ya yaptırım kararına katılmadık.

TARİHİ ÇELİŞKİLER

Wall Street Journal'de yayımlanan analiz, Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna yaptırımlarından birkaç ay sonra bloke edilen 2 milyar dolar tutarındaki parasıyla ilgili. Akkuyu Nükleer Santralı'nın yapımı için Rusya ile Türkiye 2010 tarihinde anlaşma imzaladı. Rusya, nükleer santral yapımı için 9 milyar dolar kredi açtı. O zaman Rusya-Ukrayna savaşı var mıydı Yoktu. Rusya'ya yaptırımlar var mıydı O da yoktu.

2 MİLYAR DOLAR

Haberin Devamı

Üç gazetecinin imzasıyla yayımlanan analizde ise Rusya'nın yaptırım kararından sonra, 2010 yılında yapılan kredi anlaşmasının gereği olarak Türkiye'ye 5 milyar dolar para aktarmak istediğini yazıyor. Bunun 3 milyar doları aktarılmış. Sorun 2 milyar doların aktarılması sırasında yaşanmış. Amerika, Rusya'nın 2 milyar dolarını bloke etmiş. Ama Türkiye ile Rusya arasındaki kredi anlaşmasının taksiti olduğu için paraya el koyamamış. Şimdi bunu yazmalarının sebebi ise Trump'a "Bak Biden bu paraya el koymadı, sen el koy" diye ihbarda bulunmak.

MADDİ GERÇEKLİKTEN KOPUK

Wall Street Journal'ın yayını maddi gerçekliklerden o denli kopuk ki neresini düzelteceğimi şaşırdım.

Haberin Devamı

1- Rusya ile Türkiye arasındaki Akkuyu Nükleer Santral Anlaşması 2010 yılında yapılmış. Ortada henüz Rusya-Ukrayna savaşı yok.

2- Nükleer santralın yapım işini Türk ortaklarıyla birlikte Rus Rosatam şirketi üstlenmiş. Rosatam şirketi ile yine Rus Gazprombank arasında 9 milyar dolarlık kredi anlaşması imzalanmış. Gazprombank, Rusya'nın ünlü Gazprom şirketinin bankası

RUS ŞİRKETLERİYAPTIRIMA DAHİL DEĞİL

3- Ukrayna savaşından sonra ABD, Rusya'ya yaptırım kararı almış. Ancak Gazprombank ve Rosatam isimli Rus şirketleri yaptırıma dahil değil.

Bu şirketler bizimle ilişkileri nedeniyle yaptırım dışı tutulmamışlar. Tam aksine ABD ve Avrupa'nın çıkarları için yaptırıma dahil edilmemişler. Gazprombank, Avrupa'nın Rus yakıtı ithal edebilmesi için, Rosatam ise ABD'nin Uranyum tedarikinin devam etmesi için yaptırım dışı tutulmuş. Amerika ve Avrupa kazanıyorsa yaptırım yok.