Kılıçdaroğlu pes etmiyor ama Özgür Özel seçim der mi

Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık hevesinden vazgeçtiğini yazmıştım.

Kılıçdaroğlu'nun son açıklamasını görünce yanıldığımı fark ettim. Kılıçdaroğlu, "Bana görev verilirse genel başkanlığı düşünürüm" diyor.

Ama bunun için harekete geçeceğim, Tüzük Kurultayı'nın seçimli kurultaya dönmesi için imza toplayacağım demiyor. "Delegeler derse ki, 'Gelmen lazım arkadaş', görev verirlerse o zaman düşünürüm" diye konuşuyor.

İMAMOĞLU İLE ANLAŞAMADI

Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile anlaşsaydı, kurultayda Özgür Özel'i devirip, genel başkanlık koltuğuna oturma imkânı olurdu. Ama anlaşamadılar. Hatta bir araya gelip yemek yiyemediler. Duyduğuma göre Ekrem İmamoğlu biraz kapris yapmış. Ee güç onda. "Mühür kimdeyse, Süleyman odur."

PARİS ANLAŞMASI

Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arayı düzelttiler. Paris anlaşması yaptılar. Bu durumda Kılıçdaroğlu için geriye kendisini destekleyen delegelerin imza toplaması kalıyor. Kılıçdaroğlu'nun seçimli kurultayı toplayacak gücü var ama seçilecek gücü yok.Ekrem İmamoğlu ile ittifak kurmadan, tek başına aday olursa hezimete uğrar.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

BASKIN BASANINDIR

Kılıçdaroğlu ne yapar bilemem ama Özgür Özel, 'Baskın basanındır' deyip, Tüzük Kurultayı'nı seçimli kurultaya çevirip, zaferini ilan eder mi İhtimal dışı değil.

'SESSİZ DEVRİMLER'DEN BUGÜNE AK PARTİ
AK Parti, yarın 23. kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Gazze'deki katliam nedeniyle sade ama görkemli bir kutlama yapılması planlanıyor.

23'üncü yıla "Umudun, Geleceğin ve İcraatın Adı: AK Parti" teması seçilmiş.

CANLI PERFORMANS

Programın başında AK Parti'nin 23 yıllık mücadelesi ve ondan daha önce Erdoğan'ın mücadelesini anlatan bir canlı performans gösterisi yapılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından sonra AK Parti Kurucular Kurulu üyeleri sahneye çıkarak toplu bir fotoğraf çektirilecek.

Burada Erdoğan'ın konuşmasına ayrı bir paragraf açmak istedim.Erdoğan'ın sadece AK Parti'nin 23 yıllık mücadelesini anlatmakla kalmayacağı, geleceğe ilişkin bir perspektif vermesi bekleniyor.

'ERDOĞAN'I SEÇİMESOKMAYACAKLAR'

3 Kasım 2002 seçimlerine gidiliyordu. DYP'de etkin olan 1980'den önce AP hükümetlerinde bakanlık yapan tecrübeli bir siyasetçi ile sohbet ediyorduk. AK Parti'nin ayak sesleri duyuluyordu. Ünlü siyasetçi Meclis kulisinde önce sağına soluna baktı sonra kulağıma eğilip, "Erdoğan'ı seçime sokmayacaklar" demişti. Şaşırdım. "AK Parti seçime giremeyecek mi" diye sordum. "Hayır. AK Parti girecek ama Erdoğan giremeyecek" dedi. Bunun üzerine, "Nasıl olacak" diye sordum. "Hapis yattığı davasından dolayı seçime girmesini engelleyecekler" dedi. Öyle de oldu.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Partisi tek başına iktidar oldu ama Erdoğan seçime giremedi.

DOĞAN GÜREŞ'İNMAKAMINDA

Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'i ziyaret etmiştim. DYP'de milletvekilliği yapması nedeniyle bir hukukumuz vardı. Yıl 2007'ydi. AK Parti ilk kez cumhurbaşkanı seçtirecekti. Cumhuriyet mitingleri henüz başlamamıştı. Ama Ankara gergindi. Görüşmede yer alanlardan birisi, "AK Parti'ye Cumhurbaşkanı seçtirmeyecekler" dedi. Doğan Paşa önce yorum yapmadı. Ben itiraz ettim. Doğan Güreş bana destek verdi.

CUMHURBAŞKANISEÇTİRMEDİLER

Bir süre sonra Cumhuriyet mitingleri başladı, 367 kararı çıktı. 27 Nisan E-muhtırası geldi. AK Parti'ye cumhurbaşkanı seçtirmediler. Cumhurbaşkanlığı krizi devlet krizine dönmüştü. AK Parti millete gitti. Seçimden zaferle çıkıp cumhurbaşkanını seçti. Ardından sistemi değiştirip, vesayetin belini kırıp, cumhurbaşkanını halkın seçtiği sistemi getirdi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Öyle bir Türkiye vardı. Askeri vesayetin, yargı vesayetinin, medya vesayetinin birbirini desteklediği bir sistem vardı.

ASKERİ VESAYETİGERİLETTİ

AK Parti 23 yıl içerisinde çok önemli başarılara imza attı. Bunların başında ise askeri vesayeti geriletmesi geliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi gelir, 'Asker kimi istiyor' diye sorulur. Erdoğan'ın güçlü liderliği sayesinde askeri vesayet geriletildi. Halk sistemin merkezine yerleştirildi. Milleti özne haline getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde artık 'asker kimi ister' diye değil, 'millet kimi seçer' diye bakıyoruz.

DARBELERDÖNEMİNİ KAPATTI

AK Parti'nin en büyük kazanımlarından biri ise, muhtıralar ve darbeler dönemini kapatması oldu. 27 Nisan emi -muhtırasına 28 Nisan'da cevap vererek, 15 Temmuz darbe girişimini milletle birlikte püskürterek, 12 Eylülcüleri ve 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanları yargılatarak darbeler ve muhtıralar devrini kapattı.