Gece İstanbul'da CNN Türk'te programdaydım. Hafta sonu yapılacak olan AK Parti Kongresi öncesindeki havayı koklamak için Ankara'ya geldim. Meclis'te hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Grubu'ndaki konuşmasını izledim hem de gözlemlerde bulundum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'e gelince partililer uzun kuyruklar oluşturuyor. O nedenle grup toplantısının yapılacağı salona güçlükle ilerliyor. Kongre nedeniyle bu kez kalabalığın sayısı artmış, kuyruklar uzamıştı. Görevliler zaman zaman "Sizi şöyle alalım" diye uyarıda bulunmak zorunda kaldılar. Erdoğan her zamanki gibi partililerle ilgilenerek, kimiyle fotoğraf çektirip, kimiyle ayak üstü birkaç kelime sohbet ederek ilerledi.

DEĞİŞİM SİNYALİ

Madem AK Parti Kongresi'nden başladık oradan devam edelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü bir değişim sinyali verdi. İlçe başkanlarının yüzde 65'inin, il başkanlarının yüzde 75'inin değiştiğini belirterek, değişim trendinin parti yönetimi ve kabine ile devam edeceği sinyalini verdi.

TEMİZ SİYASET

AK Parti 14 Ağustos 2001 tarihinde kuruldu. 24 yıldır kongreler yapıyor. AK Parti'nin bir kongresinde şaibe iddiası ortaya atıldı mı CHP kurultayındaki şaibe iddialarına bakınca AK Parti'nin temiz siyasetinin altını çizme gereği duydum. Bunda tabii ki en büyük pay, AK Parti'nin lideri olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait.

ÖZGÜR ÖZEL'EÖZEL İLGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan şaibeli kurultay üzerinden CHP'yi hedef aldı ama Özgür Özel'e ayrı bir parantez açtı. Özgür Özel Genel Başkan seçilince Erdoğan, "Normalleşme" adı altında yüksek bir kredi açmıştı. Özgür Özel'le görüştü, 18 yıl aradan sonra CHP Genel Merkezi'ni ziyaret etti. 28 Şubat paşaları konusunda Özgür Özel'in elini güçlendirdi. Ancak ne zaman ki Özgür Özel, Bahçeli'ye, "Suç ortağını bize doğru itmesin" diye çıkış yaptı o zaman ipler koptu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partinin yetkili kurullarında Özgür Özel için, "Çürük tahta. Çürük tahtaya basılmaz" demişti. "Yeni Genel Başkan'la birlikte değişime dair umutlar ise yerini kısa sürede hayal kırıklığına bıraktı. CHP'de 'gelenin gideni aratma' geleneği Sayın Özel'le de bozulmadı" deme gereğini duydu.

ŞİİR DÜELLOSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hitabeti çok güçlü. Meydanları coşturuyor. Ecevit şiir yazardı, Erdoğan ise şiir okumayı çok seviyor. Ayrıca başarılı da. İmam Hatip'teyken şiir okuma yarışmasında birinci olduğunu, ödülünü de Necip Fazıl Kısakürek'in elinden aldığını anlatırken hâlâ heyecanlanıyor. Özgür Özel şiir okuma ustası olan Erdoğan'ı yanlış yerden vurmaya çalıştı. Ama komik duruma düştü. Erdoğan kaçırır mı Özgür Özel'in, Ziya Gökalp'e ait, "Askere Selam" şirini okurken yaşadığı acemilikleri ekrana getirdi. "Şiiri katletti" dedi. Salondan kahkahalar yükseldi.

ŞAİBELİ KURULTAY

CHP'nin "Şaibeli kurultayı" da Erdoğan'ın gündemindeydi. "Temennimiz; ortaya dökülen bu pisliklerin Ana muhalefette bir arınmaya ve temizlenmeye vesile olmasıdır. 'Para kulelerinin' temsil ettiği mülevves anlayışın önce Ana muhalefetten, sonra da siyaset kurumundan sökülüp atılması gerekiyor" dedi. Dikkat edin bu işler hep Ekrem İmamoğlu'nun etrafında dönüyor. Nerede şaibe varsa orada İmamoğlu var.

GAYYA KUYUSU

Erdoğan, "Eskisi ve yenisiyle CHP Genel Başkanlarının içinde debelendikleri gayya kuyusuna bizi de çekmelerine müsaade etmeyeceğiz. Onlara önerimiz de şudur: Kapanmamış bir hesapları varsa, buna bizi alet etmesinler; konu yargıya da intikal ettiğine göre, gitsinler, kozlarını mahkemede paylaşsınlar" deyip o faslı kapattı.

TÜSİAD'A YAYLIM ATEŞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan sıra TÜSİAD konusuna gelince açtı ağzını yumdu gözünü. Zaten TÜSİAD'la geçmişten gelen bir hesaplaşmaları var. Bu kez ne söylemek gerekiyorsa söyledi. Erdoğan konuşurken milletvekillerini izledim. TÜSİAD'a karşı bilenmişlerdi. Erdoğan'ı sık sık ayağa kalkarak alkışladılar.

Erdoğan bu kez "Eyy TÜSİAD" demedi ama fena halde yüklendi. "TÜSİAD'ın haddi ziyadesiyle aşan ve buram buram provokasyon kokan açıklamalarına geçmeden önce şu gerçeğin altını çizmek istiyorum: Demokrasilerde, hiç kimse layüsel değildir; hiç kimse eleştiriden azade değildir. Tutarlı, yapıcı, iyi niyetli olması halinde, biz de eleştirilere kulağımızı hiçbir zaman tıkamadık ve tıkamayız