Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olamaz mı

367 çıkışı ile hukuk faciasına imza atan Sabih Kanadoğlu yeniden sahnede. Kanadoğlu bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olamayacağını savunuyor.Sabih Kanadoğlu, 2007 yılında Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olduğu seçimde daha önce hiçbir cumhurbaşkanının seçiminde uygulanmayan 367 formülünü ileri sürmüş, CHP ve asker buna sahip çıkmış, Anayasa Mahkemesi ise hukuk rezaletine imza atmıştı. Neydi o formül Anayasa'nın 102. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilebilmesi için ilk turda nitelikli çoğunluk olan 367 milletvekilinin oyunu alması gerekiyordu. Sabih Kanadoğlu ise 367 sayısının sadece karar yeter sayısı olmadığını, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu iddia etti. Kanadoğlu, 367 milletvekili olmadan cumhurbaşkanlığı seçimine geçilemeyeceğini savundu.ÖZAL'A, DEMİREL'E,SEZER'E UYGULANMADIBu yöntem ne Özal'ın, ne Demirel'in ne de Sezer'in cumhurbaşkanı seçiminde kullanılmıştı. Özal ve Demirel döneminde milletvekili sayısı 450'ydi. Özal 263, Demirel ise 244 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi. Sezer ve Gül'ün seçiminde milletvekili sayısı 550'ydi. Sezer, 533 milletvekilinin katıldığı seçimde 330 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi ama Abdullah Gül, 361 milletvekilinin katıldığı seçimde 357 oy almasına rağmen cumhurbaşkanı seçilemedi. Çünkü asker 27 Nisan e-muhtırasını verdi, Anayasa Mahkemesi, 367 kararına imza attı.CUMHURBAŞKANLIĞIKRİZİPeki bu neyi getirdi Eğer AK Parti erken seçim kararı alıp millete gitmese devlet krizi derinleşirdi. Zaten 367 çıkışının amacı da oydu. Cumhurbaşkanlığı krizini derinleştirip AK Parti'ye tasfiye etmekti. O süreç Erdoğan'ın dirayetli liderliğiyle aşıldı. Millete gidildi. Ama millet 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti'yi yüzde 47 ile tekrar iktidar yaptı. Cumhurbaşkanlığı düğümü ise MHP'nin Meclis'e girmesiyle çözüldü. Kriz fırsata dönüştü; Türkiye, Anayasa değişikliği yaparak halkın doğrudan cumhurbaşkanını seçtiği sisteme geçti. Böylece her cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Meclis'in üzerinde oynanan oyunlara son verildi. Cumhurbaşkanı seçilmek isteyen için tek adres millet oldu.Ama 367 kararı ve 27 Nisan e-muhtırası ile cumhurbaşkanı seçilmesi engellenen Abdullah Gül, yıllar sonra Stockholm Sendromu'na yakalanıp Erdoğan'ı tasfiye etmek için cellatlarıyla aynı safta yer aldı.Sabih Kanadoğlu o tarihten sonra kaybolmuştu. Ama yeniden ortaya çıktı. Bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığının Anayasa'ya aykırı olduğunu savunuyor. "Anayasa, TBMM bir erken seçim kararı almazsa aday olamaz diyor. Yoruma açık bir madde değil" diyor. KILIÇDAROĞLU FİKİR DEĞİŞTİRDİ Kılıçdaroğlu ilk başlarda bu yoruma mesafeliydi. Erdoğan'a bir mağduriyet oluşturacağını savunuyordu. Çıksın karşıma yeneceğim, havasındaydı. Sonra muhalif mahalleye hâkim olan vesayetçi yargının baskısı üzerine çark etti. "Erdoğan üçüncü kez aday olamaz" dedi. Ama aynı tarihlerde birileri Sabih Kanadoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı pazarlamasınlar diye, cumhurbaşkanı adayının siyasetten gelme birisi olması gerektiği fikrini ortaya attı. Buna rağmen Baykal'ın 367'yi Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi gibi Erdoğan'ın adaylığını da YSK'ya taşır mı bilmem. Ama bu kez muhalefet, "367 Sabih"e mesafeli.Anayasa değişti, sistem değişti ama Sabih Kanadoğlu'nun fikirlerinde milim değişiklik yok. Ama mahalle baskısı yüzünden yanlış olduğunu bile bile Kılıçdaroğlu bile ona itiraz edemiyor. 367 rezaletine rağmen Sabih Kanadoğlu hâlâ birileri için yol gösterici.ANAYASA NE DİYORBu tespitlerden sonra isterseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı konusuna değinelim. Daha önce de yazdım.Anayasa hukukçuları ile konuşuyorum. Anayasa değişikliğine ilişkin komisyon ve Meclis tutanaklarını inceliyorum. Sonra dönüp kendime bu kadar yanlış yorumu yapmak için mutlaka Sabih Kanadoğlu mu olmak lazım diye soruyorum.Çünkü Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiği 2014 tarihinde Parlamenter Sistem vardı. Cumhurbaşkanını halk seçmişti. O sisteme de Sabih Kanadoğlu, CHP, muhtıra veren asker ve Anayasa Mahkemesi'nin 367 dayatması üzerine gidilmişti.Erdoğan