CHP'nin şaibeli kurultayıyla ilgili mahkeme 24 Ekim Cuma günü görülecek.
Mahkeme öncesinde CHP'de gergin bir bekleyiş söz konusu. Eğer mahkemeden ret kararı ya da erteleme çıkarsa Özgür Özel derin bir oh çekecek. Çünkü bu durumda iktidarı devam edecek. Kasım ayında da olağan kongreyi yapıp şaibeli kurultay davasından çıkacak kararları hükümsüz hale getirecek. Özgür Özel'in ret kararına ya da en azından yeni bir ertelemeye ihtiyacı var. Mahkemeden mutlak butlan kararı çıkarsa bu kez Kemal Kılıçdaroğlu derin bir oh çekecek. Çünkü CHP'nin başına yeniden dönecek. Özgür Özel yönetimi çekilecek, Kılıçdaroğlu CHP'nin tek hâkimi olacak.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi yeniden yapılandırmayı, yolsuzluklarla CHP arasına mesafe koymayı planladığı, Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere yolsuzluklarla anılan belediye başkanlarına "Aklanın gelin" diyeceği söyleniyor.
KRİTİK KAVŞAK
CHP kritik bir kavşakta.
Haberin DevamıBu kavşakta kimsenin işi kolay değil. Eğer mutlak butlan kararı çıkarsa Ekrem İmamoğlu, CHP'yi kaptırmış olacak. Zorlu dava süreçlerinde arkasındaki CHP desteğini kaybedecek. Özgür Özel, genel başkanlık koltuğunu kaybedecek. Özgür Özel, son dönemde gösterdiği performansla siyasette önemli bir yer edindi. Bu konumunu kaybedecek.
KILIÇDAROĞLU VE GÜRSEL TEKİN
Ama Kemal Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin'in işinin kolay olduğu düşünülmesin. Gürsel Tekin mahkeme kararıyla il başkanı olarak atandı ama siyasi hayatını sıfırladı. Kemal Kılıçdaroğlu kayyum olarak atansa da atanmasa da siyaseten kaybedenler kulübünde yerini aldı. Kılıçdaroğlu'nun bir hikâyeye ihtiyacı var. Ama o, CHP tabanını ikna edecek bir hikâye yazamadı. Koltuk hırsıyla yanıp tutuşan ve kayyum olarak atanmayı bekleyen eski genel başkan portresinin dışına çıkamadı. Bu da CHP'deki desteğinin mum gibi erimesine yol açtı.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin bu zorlu süreçte güçlü bir şekilde partilerinin yanında dursalardı siyaseten büyürlerdi. Ama onlar kısa süreli kazancı tercih ettiler. Siyaseten küçüldüler.
ÖZGÜR ÖZEL KAPANA KISILDI
Aslında bu süreçte işi en kolay olan Özgür Özel'di. Çünkü gücü elinde bulunduruyordu. Hannibal gibi ya yeni bir yol bulur ya da yeni bir yol açardı. Ama Ekrem İmamoğlu'na endeksli bir politika izlediği için kapana kısıldı.
Haberin DevamıCHP davasında karar çıkarsa siyasetin yönünü belirlemede etkili olacak. O yüzden saatlerimizi kurup 24 Ekim'i bekleyeceğiz.
NETANYAHU'NUN TÜRKİYE PLANI
Gazze'de ateşkes imzalandı. Adına Trump Planı denildi. Trump, Erdoğan, Sisi ve Katar Emiri Al Sani niyet beyanını imzaladı. 35 ülke lideri tanıklık etti. Hiçbir ateşkes bu kadar tantanalı bir şekilde imzalanmamıştı. Trump bunu 3 bin yıllık savaşı sona erdiren barış planı olarak ilan etti.
Ama ne olduysa oldu; İsrail ateşkese rağmen Gazze'de katliam yaptı. Ateşkes bitti derken Trump, ateşkesin devam ettiği açıklamasını yaptı. Damadı Kushner ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Witkoff'u apar topar İsrail'e gönderdi.
Haberin DevamıMİT Başkanı İbrahim Kalın, ateşkesin kırılgan olduğunu açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in bu konuda sicilinin bozuk olduğu uyarısında bulunmuştu. Ama bu ateşkes diğerlerinden farklıydı. O nedenle İsrail'de ne oluyor, Netanyahu ateşkesi bozmak mı istiyor sorusunun peşine düştüm.
ATEŞKESİ BOZMAK
İsrail, ateşkesi bozmak istiyor. Aşırı sağcı Ben Gvir, "Artık rehineleri teslim aldığımıza göre savaşa geri dönmeli ve Gazze'nin üzerine cehennemin kapılarını açmalıyız" diyor. Ama Netanyahu'nun politikası biraz farklı. Netanyahu, ateşkes kapısını tamamen kapatmıyor. Peki İsrail, ateşkesi neden bozmak istiyor Aslında Netanyahu