ÖNCE 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna ilişkin gözlemlerimizi paylaşmak istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne doğru giderken yolda, "Kültür Yolu Festivali" balonları karşılıyordu. Külliyeye girmeden mehterin sesi etrafı çınlatıyordu. Öyle ki, "Hasdur" deyip içeri giresim geldi. Çok sıkı güvenlik önlemleri alınmıştı. Cebimdeki kalemi bile kontrol ettiler. Tarihteki Türk askerlerini yansıtan folklorik giysililerin arasından geçip tören salona girdim. Algıda seçicilik midir nedir tam bilemedim. İlk dikkatimi çeken Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu oldu. İlk sırada oturuyorlardı. Daha önceki resepsiyonlarda görmemiştim. Meclis'in açılışında meşhur fotoğraf karesine girmişlerdi. O günden bu yana AK Parti ile aralarını sıcak tutmaya özen gösteriyorlar. Ali Babacan'ın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le sohbetleri ilgi odağı oldu. Babacan ve Şimşek geçmişte ekonomi yönetiminde birlikte görev yapmışlardı.

BABACAN VE DAVUTOĞLU

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ilk kez davet edildiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu dönem, Mevlâna siyaseti yaptığı için herkesi kucaklıyor. "Gel, ne olursa ol gel" diyor. Babacan ve Davutoğlu'na da gel derse geleceklerinden şüphem yoktur. Ama gel der mi orasını bilemem.

LİNÇ EDİLMEDİLER

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, AK Parti'den ayrıldılar. AK Parti'yi bölmeye çalıştılar. Erdoğan onları başbakan, AK Parti Genel Başkanı, başbakan yardımcısı yaptı ama onlar gidip Erdoğan'ın rakibi olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihanetle suçladı. Ama linç edilmediler. CHP'nin 13 yıllık genel başkanlığını yapmış Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılanlara, Muharrem İnce'nin başına gelenlere bakınca Babacan ve Davutoğlu CHP'de olsa linç edilirlerdi.

ANAP'ta Özal'a, DYP'de Demirel'e, AK Parti'de Erbakan'a karşı tek bir kötü söz söylenmedi. Siyasette vefa önemli. Siyasette ahlak önemli.

ATATÜRK'E DUA EDİLDİ

Tören Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Diyanet İşleri Başkanı dua etti. Meraklılarına söyleyeyim, Atatürk'e dua etti. 28 Şubat sürecinde askerler Cumhuriyet resepsiyonunu bir gövde gösterisine dönüştürürlerdi. Askeri vesayet tasfiye olup, rejim normalleşince komutanların salonda gayet saygılı bir şekilde programı takip ettiklerini gözlemledim.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE VURGUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında "Terörsüz Türkiye" sürecine özel bir yer ayırdı. "Terör tehdidinin tamamen sıfırlandığı, her metrekaresinde güvenliğin en üst seviyede egemen olduğu bir Türkiye'yi inşallah sabırla, azimle, sağduyu ve soğukkanlılıkla inşa etmekte kararlıyız. Devletimizin uhdesindeki her türlü imkânı kullanarak her türlü tahrike karşı basiretli davranarak devletimizin ciddiyetine ve tecrübesine yakışır şekilde bu hassas süreci suhuletle yöneteceğiz" dedi.

DEM'LİLER NEDEN YOKTU

Erdoğan'ın bu sözleri üzerine gözlerim salonda Devlet Bahçeli'yi aradı. Bahçeli uzun süredir ilk kez yoktu. Ama anlamlı bir jest yapıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Cumhuriyet'in 102. Yıldönümü nedeniyle özel olarak yaptırdığı hediyeyi göndermişti.

Bir diğer dikkat ettiğim kesim DEM Partililer oldu. DEM Parti bu programlara davet edilmiyor. Ama madem 'Terörsüz Türkiye' diyoruz bu kalıbı kırmalıyız. DEM Parti davet edildi de gelmediyse yanlış ama davet edilmediyse önemli bir eksiklik.

DEM Partililerin resepsiyonda yer alması sürece olumlu katkı yapar. DEM Parti'ye oy veren kitle kendini o salonda hisseder. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün İmralı heyetini Külliye'de kabul etti. Bu dahi başlı başına bir mesajdı. Terörsüz Türkiye'nin bir devlet politikası olduğunu gösteriyordu. Resepsiyonda gözlerim DEM'lileri aradı dersem yalan olmaz.

BAHÇELİ'NİN TAVRI