AK Parti iktidarına karşı Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı, 27 Nisan e-Muhtırası'nın verildiği günlerdi.
Cumhuriyet Gazetesi, Mustafa Balbay'ın 'Genç Subaylar Tedirgin' manşetiyle çıkmıştı. Cumhuriyet Gazetesi'nin geçmiş darbe dönemlerindeki sicili dikkate alındığında bu manşet doğrudan cuntalara selam çakıyor, siyasete ayar vermeyi amaçlıyordu.
ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİ
AK Parti iktidar olmuştu ama Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Çankaya Köşkü'nde rejimin bekçisi gibi hareket ediyor, AK Parti'nin elini kolunu bağlıyordu. AK Parti iktidar olmuştu ama muktedir olamamıştı. Sezer sonrasında sıra Cumhurbaşkanlığı seçimine gelmişti. AK Parti'nin Cumhurbaşkanı'nı seçtirip siyasi rüştünü ispat etmesi gerekiyordu. Abdullah Gül, cumhurbaşkanı adayıydı. Cumhuriyet mitingleri, 27 Nisan e-Muhtırası, Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı ile cumhurbaşkanlığı seçimi engellenmişti. Her cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi Ankara'da siyasi kriz yaşanıyordu. Eğer iyi yönetemezse bu kriz AK Parti'yi devirebilirdi. 71 Muhtırası'nda Demirel, şapkasını alıp gitmek zorunda kalmıştı. Ama AK Parti direndi. Mücadeleyi seçti. Erdoğan liderliğini konuşturdu. Ülkeyi seçime götürdü. AK Parti, 22 Temmuz 2007 seçimlerinden yüzde 47 oy alarak güçlenerek çıktı. Millet darbe heveslilerine sandıkta ders vermişti
Haberin DevamıGEZİ SÜRECİNDE AHMET ŞIK
Gezi süreci bir kalkışma girişimiydi. Gezi süreciyle birlikte 15 Temmuz darbe girişimine giden yolun yapı taşları döşenmeye başlamıştı. Ahmet Şık o süreçte Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlerle röportaj yaptı. Ahmet Şık'ın teröristleri aklayan röportajı Cumhuriyet Gazetesi'nde, "Bu eylem mecbur bırakıldığımız yöntem" başlığıyla çıktı.
Bunları neden hatırlattım...
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPIYORLAR
Karışık dönemlerin aktörleri olan Ahmet Şık ile Mustafa Balbay bu günlerde yeni bir görev üstlendiler. Mehmet Akif Ersoy'a yönelik operasyon üzerinden AK Parti'nin içine fitne sokmaya çalışıyorlar. Ergenekon sürecinin Mustafa Balbay'ı, Gezi sürecinin Ahmet Şık'ı kulis adı altında siyaset mühendisliğine soyunmuş durumdalar. Ömürleri AK Parti'ye düşmanlıkla geçmiştir ama AK Parti kulisi yazıyorlar. Mustafa Balbay ve Ahmet Şık'ın yazıları ile bu yazıların Batılılar tarafından fonlanan internet siteleri tarafından bir kampanyaya dönüştürmesi bize bunların yeni planlarının da ne olduğunu gösteriyor. Yeni planın adı AK Parti içine fitne sokmak. AK Parti'nin önemli değerlerini birbiriyle vuruşturmak.
Haberin DevamıERDOĞAN SONRASI YİNE ERDOĞAN
Bu oyunu Özal sonrası diye ANAP'ta, Demirel sonrası diye DYP'de oynadılar ve başarılı oldular. Şimdi de Erdoğan sonrası adı altında AK Parti'ye oynuyorlar. Erdoğan sonrası yine Erdoğan. AK Parti kurulduğu günden bu yana kendisini iktidara taşıyan bir lideri varken başka bir arayışa girer mi AK Parti, 23 yıldır iktidarda. İçinden iki cumhurbaşkanı, 4 başbakan çıkardı. Darbeyi savuşturdu. Erdoğan inşallah önünüzdeki seçimi de kazanıp Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetmeye devam edecek. Üçüncü dünya savaşının konuşulduğu bir dönemde Erdoğan gibi deneyimli siyaset ve devlet adamına sahip olmak Türkiye için bir şanstır. Ülkemizi Batılılara şikâyet eden Özgür Özel'e mi, yerli Zelenski olan Ekrem İmamoğlu'na mı teslim edeceğiz
AK Parti'yi dışarıdan yıkamayanlar şimdi içine fitne sokmak suretiyle "kardeş kavgası" çıkarmak istiyorlar. Bunun adı "fitne siyaseti". Bu, AK Parti'ye yapılacak en büyük kötülüktür. Bu, AK Parti'ye kurulmuş bir tuzaktır.
HAKAN FİDAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "sır küpüm" dediği Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı hedef alıyorlar. Hakan Fidan, MİT Başkanlığı'ndan sonra Dışişleri Bakanı olarak da başarılı bir performans ortaya koyuyor. Dış politikada ülkemizin çıkarlarını temsil etmek için yoğun bir mesai yürütüyor. Bir gün Gazze, diğer gün Rusya-Ukrayna savaşının müzakerelerinde ter döküyor. Dünyada neredeyse bir kriz varsa orada Türkiye'nin söyleyeceği bir söz var. Bunun liderliğini

4