Batık Kart Sayısında Artış ve Cari Açıkta Zirve

Ülkemizin içine yuvarlandığı ekonomik krizi toplumun büyük bir kesimi sonuna kadar hissediyor, hissetmenin de ötesinde yaşıyor. Çünkü insanların gelirleri giderlerini karşılamıyor. Çünkü ülkemizde ekonomik bakımdan uzun yıllar boyu üç kesim varken ve bu kesimler düşük, orta ve yüksek gelirliler olarak nitelendirilirken gelinen noktada artık orta gelir seviyesindeki çoğunluk itibariyle kendilerini yoksullar arasında bulmaya başladılar. Aslında orta gelir seviyesindekilerin de dar gelirliler arasına sürüklendiğini görmek için çok fazla gayret sarf etmeye gerek yok. Çünkü her ay açıklanan bazı araştırma sonuçları var. Bunlara göre gelinen noktada 7 bin liralık bir gelire sahip olanlar açıklık sınırının, 20 bin liranın altında olanlar ise yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip oldukları belirtiliyor. pushfn('ads'); Elbette bu belirlenen açlık ve yoksulluk sınırı rakamları bir hesaba dayanarak belirleniyor. Genellikle 4 kişilik bir ailenin zaruri ihtiyaçlarını karşılayabileceği rakamlar piyasada geçerli olan ürün fiyatlarına göre hesaplanıyor. Açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarının açıklanmaması gerektiğine bu köşede çeşitli kereler dikkat çektim. Çünkü rakamlar açıklanıyor, toplumun çok büyük bir kesiminin açlık ve yoksulluk sınırının altında olduğu ilan ediliyor ama görünen o ki, insanların açlık ve yoksulluk sınırı üzerindeki bir gelir rakamına ulaştırılmaları en azından şimdilik mümkün görünmüyor. Çünkü yoksulluk sınırının üstüne çıkabilmek için bile çalışan milyonlarca insanın mevcut gelirlerinin en az yüzde 80 artırılması gerekiyor. Hatta bu miktarda yapılan artışlar bile aradan bir ay geçmeden alım gücünü yitiriyor ve insanlar kısa zamanda açlık sınırının altında bir gelire talim ediyorlar. Yoksulluk sınırı ise hiç hesaba katılmaması gereken bir rakamı tarif ediyor. Sözü uzatmadan diyebiliriz ki, bugünkü şartlarda iktidar sahipleri ne kadar pembe tablolar çizseler de işlerin öyle yürümediği görülüyor. Çünkü bir takım araştırma sonuçlarından elde elden rakamlar ya olduğundan düşük gösteriliyor ya da bazı rakamların iyi görünen yüzü gösteriliyor, iyi gitmeyen yüzünden söz etmeye gerek duyulmuyor. Bu konuda özelikle her ay ihracatta rekor kırdığımız ilan edilirken, bu arada aylık ithalat rakamları görmezden, daha doğrusu topluma göstermek için ağırdan alınıyor. Çünkü bir taraftan her ay ihracatta rekor kırarken aynı zaman diliminde ithalatta meydana gelen artış sebebiyle rekor kırılıyor ve sonuç itibariyle dış ticaret açığı artarak devam ediyor. Açığı kapatmak için yeni borçlanmaya ihtiyaç doğuyor. Böyle olunca aldığımız dış borcun faizini ödemeye yetişmek için borcun faizini ödemek için yeni borç almaya ihtiyaç doğuyor. Tüm bunlara rağmen ekonomik bakımdan 10 büyük ülkenin arasına