Bir Peygamber düşünün ki, sakal bırakırken sünnetine uyuluyor, suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor, sağ elle yemek yerken sünnetine uyuluyor ama aynı Peygamber'in sünneti siyasette yok, kanunlarda yok, hukukta yok, aile hayatında yok, nafakada, mirasta yok, ekonomide yok, eğitimde yok, ahlakta yok…
Eğer bir toplum Peygamberleri'nin (s.a.s.) emirlerinden ve sünnetinden canlarının istediği ve hoşlarına giden emirleri alıp, işlerine gelmeyen emirleri ve sünnetleri de terk ediyorlarsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…
Eğer bir toplum, Peygamberlerini (s.a.s.) kız isteme törenlerinde, düğünlerde ve nikâhlarda hatırlayıp, ismini anıp, salâvat getiriyor ama düğünden sonra o yeni kurulan yuvanın yönetiminde, eşlerin birbirlerine karşı davranışlarında, akraba ilişkilerinde, izlenilen dizilerde, mutfaktaki gıdaların ve eve giren kazancın helalliğinde kimse o düğünde hatırladığı Peygamber'in ne dediğine bakmıyorsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…
Eğer bir toplum, Peygamberlerini (s.a.s.) çocuklarının sünnet törenlerinde hatırlayıp, adına ilahiler okuyor ama sünnet töreninden sonra o çocuğun eğitimine, ahlakına, kılık kıyafetine, gelecek planlamasına, hayat tarzına, nasıl yetiştirileceğine az önce sünnet düğününde hatırladıkları Peygamber'i hiç karıştırmıyorlarsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…
Eğer bir toplum, Peygamberlerini (s.a.s.) sakal bırakırken hatırlayıp ama o bir karış sakalla yalan söylerken, iftira ederken, gıybet ederken, harama bakarken, kalp kırarken, merhametsizlik yaparken sakalda örnek aldıkları Peygamber'in tüm bu ahlaksızlıklara ne diyeceğini hiç hatırlamıyorlarsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…
Eğer bir toplum, Peygamberlerinin (s.a.s.) namazdaki sünnetlerini asla ihmal etmiyor ama o namazdan sonra kul hakkı yerken, haksızlık ve adaletsizlik yaparken, rüşvet alırken, torpil yaparken, iltimas geçerken, kulis yaparken, ayak kaydırırken namazda sünnetine uydukları Peygamber'i hiç hatırlarına getirmiyorlarsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…
Eğer bir toplum Peygamberlerinin (s.a.s.) yemekte hangi elini kullandığına, suyu nasıl içtiğine, yatarken hangi tarafa yattığına dair emirlerine harfiyen uyuyor ama nasıl cihat ettiğine, cahili sistemleri nasıl yıktığına, putları nasıl kırdığına, şirk düzenlerini nasıl yerle bir ettiğine, Allah'ın hükümlerini nasıl hayata hâkim kıldığına dair tek bir sünnetini bile uygulamıyorlarsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…
Eğer bir toplum, Peygamberlerinin (s.a.s.) boyunu, kilosunu, şemailini ve saçını nasıl taradığını merak ediyor ama faizi nasıl ayakları altına aldığını, sömürüyü nasıl durdurduğunu, ırkçılığı nasıl yasakladığını, israfı ve yolsuzluğu nasıl önlediğini hiç merak etmiyorlarsa o toplum Peygamberi'ni anlayamamış demektir…