İyiliğe ve Cömertliğe İlk Önce Evlerimizden Başlayalım!

Bizim dinimiz, inancımızı ilk önce evlerimize hâkim kılmayı, tebliğe, davete ve örnekliğe ilk önce evlerimizden başlamayı emreden bir din olduğu gibi iyilikte, cömertlik ve infakta da ilk önce evlerimizden ve ailelerimizden başlamayı emreden bir dindir. Efendimiz (S.A.V.) bir gün sadaka vermenin, infakın ve cömertliğin öneminden o kadar bahsetti ki, orada bulunan herkes bir şey vermek istedi. Herkesin bir şeyler verdiğini gören ve yeni Müslüman olmuş bir bedevi de mecburen kendisini bir şeyler vermek zorunda hissetti. Çok fazla bir şey vermek istemediği için de Efendimize (S.A.V.), "Benim sadece bir dinarım var Ya Rasûlallah" dedi. Efendimiz (S.A.V.), "O zaman onu kendine tasadduk et" dedi. Yani kendine harcadığının da bir sadaka olarak yazılacağını söyledi. Bu durum, adamın çok hoşuna gitti. Peki, "Ya Rasûlallah ya bir dinarım daha varsa" dedi. Efendimiz (S.A.V.) tebessüm ederek, "O zaman onu da çocuklarına tasadduk" et dedi. Bu durum adamı daha da sevindirdi. Çünkü hem parasını kendine ve ailesine harcıyor hem de sadaka sevabı elde ediyordu. Bu durum onun hem yeni gönderilen dine hem de Peygamberimize bakışını değiştirmişti. Ve bir anda dayanamayarak, "Benim bir dinarım daha varmış ya Rasûlallah" dedi. Bu sefer de Efendimiz (S.A.V.), "Onu da eşine tasadduk et" dedi. pushfn('ads'); Efendimizin (S.A.V.) dini kolaylaştıran ve dine karşı kalpleri ısındıran ve tüm iyiliklere ilk önce aileden ve yakınlardan başlatan bu üslubu ve metodu sayesinde adeta sadaka vermek için can atan birine dönüşen adam, biraz da mahcup bir şekilde, "Benim bir dinar daha varmış ya Rasûlallah" dedi. Bunun üzerine Efendimiz (S.A.V.), "Onu da hizmetçilerineyakınlarına infak et" diye buyurdu. Az önce sadece bir dinarı olduğunu söyleyen adam, ashabın hayretli bakışları arasında herhâlde bir dinarım daha var deyince Efendimiz (S.A.V.) gülerek, "Artık onu da nereye vereceğini sen daha iyi bilirsin" diye buyurdu. (Ebu Dâvud, Zekât 45, (1691) Evet, bu böyledir. Kolaylaştırıcılık ve kalpleri fetheden bir üslup, en cimri insanları bile bir anda dünyanın en cömert insanlarına dönüştürebilir. Cömertliğin en güzeli de aile reislerinin