İradesinin kontrolünü kaybetmiş Müslüman gençlere

İradesini kontrol edip, nefsine gem vuramayan Müslüman bir genç güç ve iktidara kavuştuğunda Firavunlaşma, mal ve servete kavuştuğunda Karunlaşma, makam ve mevkiye kavuştuğunda Hamanlaşma, ilim sahibi olduğunda da Bel'amlaşma tehlikesi ve riskiyle karşı karşıya kalır.

***

Hayatını itikatta bir Müslüman olarak sürdürebilir ancak davranışlarında yani amelde kimi zaman bir Firavun'u bile hayretler içerisinde bırakabilecek zulümlere imza atabilir. Bazen bir Karun'u bile geride bırakabilecek lüks, gösteriş, şatafat ve israfa dalabilir. Bazen bir Haman'ı bile geçebilecek bürokratik haksızlıklara alet olabilir, kul haklarına girebilir. Bazen de bir Bel'am'ı bile sollayacak işler yapıp zulümlere, haksızlıklara, adaletsizliklere ve haramlara fetva üretebilir.

***

Nefsine ve iradesine söz geçiremeyen Müslüman gençleri bekleyen tehlikelerden birisi de yaptığı amelleri; görsünler, bilsinler, sevsinler, övsünler diye yapması. Yani niyet ibresini bozmasıdır. Niyet ayarları bozulmuş Müslüman bir genç ne kadar yoğun çalışırsa çalışsın ne kadar çok iş yaparsa yapsın, ne kadar büyük faaliyetler ortaya koyarsa koysun tüm çalışmaları boşa gitmiş demektir. Çünkü Allah, sadece kendisi için yapılan amelleri kabul eder.

***

Ebû Hureyre (r.a) anlatıyor; Efendimiz buyuruyor ki: "Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehid düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah, ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder, yani evet ya Rabbi sen bana bu nimetlerin tamamını verdin, der. Allah, ona, "Peki tüm bu nimetlerime karşılık ne yaptın" diye sorar: O da, "Şehid düşünceye kadar Senin uğrunda cihâd ettim" diye cevap verir. Ona denilir ki, "Yalan söylüyorsun. Sen, ne kahraman adam desinler diye savaştın, o da sana dünyada denildi." Sonra emrolunur, o kişi yüzüstü cehenneme atılır.

***

Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur'an okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Ona da, "Peki bu nimetlere karşılık ne yaptın" diye sorulur. O ise, "İlim öğrendim, öğrettim ve Senin rızan için Kur'an okudum" cevabını verir. Ona denilir ki; "Yalan söylüyorsun. Sen, ne de büyük âlim desinler diye ilim öğrendin, ne güzel okuyor desinler diye Kur'an okudun. Bunlar da senin hakkında dünyada söylendi." Sonra emrolunur, o da yüzüstü cehenneme atılır.