Üniversiteye kolay giriyor, hızlı kaçıyoruz

Son beş yılda üniversiteyi bırakan öğrenci sayısı 2 milyonmuş. Çok çarpıcı bir başka veri ise her bin kişiye düşen üniversiteli öğrenci sayısı AB'de 38'ken, bu sayı bizde 95'miş.

Dışarıdan bakıldığında çok şaşırtıcı rakamlar.

Üzülelim mi, gurur mu duyalım

Olaya nereden bakıldığına göre eminiz ki gurur duyan da çok olacaktır, isyan eden de.

Peki buzdağının görünmeyen yüzünde neler var İsterseniz gelin önce ona bir göz atalım.

Bir araştırma yapılsa eminiz ki her bin kişiye düşen öğrenci sayısında olduğu gibi her bin kişiye düşen üniversite sayısında da Avrupa birinciliğini kimseye kaptırmayız...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Hemen her yıl üniversiteye 3-3.5 milyon aday başvuruyor ve bunlardan bir milyona yakını üniversiteli oluyor.

Bu konudaki çarpıcı rakamlardan bir diğeri ise örneğin bu yıl üniversiteye girmek için başvuran adaylardan yarım milyonu sınav harcını ödemesine rağmen bırakın üniversiteyi, sınava dahi girmedi. 150 bini ise kazandığı halde üniversiteye kaydını yaptırmadı!..

Bu çerçeveden baktığımızda üniversite hayalimiz büyük, kontenjanlar göz kamaştırıcı ama adaylar önceki yıllara göre çok daha temkinli. Yani istedikleri üniversite ya da fakülteye giremeyeceklerse ya hiç girmiyorlar ya da yarıda bırakıyorlar.

Peki sınava girmekten vazgeçen ya da yarıda bırakanlar, üniversite hayalinden vaz mı geçiyor

Örneğin 2018-2022 arası üniversiteyi bırakan 2 milyon aday üniversite defterini tamamen kapattı mı yoksa sonraki yıllarda sınava girmeye devam mı etti

Bu noktada rakamlara boğulmadan gelin hep birlikte 2023 YKS'ye girenlerin dağılımına bir göz atalım.

Adayların üçte birinden daha azı liseden yeni mezun, diğerleri ise eski mezunlar, halen üniversite okuyanlar ve üniversite mezunlarından oluşuyor. Yani üniversiteyi yarıda bırakanların ve mezun olanların çoğu yeniden sınava giriyor, yeniden üniversiteli oluyor, sonra önemli bir bölümü kazandığı yeni bölümü de bırakıp tekrar sınava giriyor

Bu süreçte öylesine çok zaman, kaynak ve en önemlisi de emek kaybı oluyor ki, bunu yarattığı enerji ve ekonomik kayıp kazanımların çok daha üzerinde!..

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Üniversiteye yönlendirme, giriş ve alan değiştirmeye yönelik yeni bir sistemin acilen oluşturulması gerekiyor.

Bugünkü sistem, 70'li yıllarda oluşturuldu ve o günden bugüne ismi ve sınav sayısı dışında neredeyse hiç değişime uğramadı.

Oysa o günden bugüne hemen her şey gibi öğrencilerin, işverenlerin ve en önemlisi de ülkemizin üniversite mezunlarından beklentilerinde çok önemli değişiklikler oldu.