Petrol mü, zeytinyağı mı

Petrolümüz yok diye karalar bağlıyoruz. Oysa dört mevsimi aynı anda yaşayan bir coğrafyaya sahibiz. Yeraltı, yerüstü değerlerimiz, akılla, bilimle harmanlandığında petrolden çok daha büyük faydalar sağlamamız işten bile değil!

Aç ve susuz kaldığınızda yaşama tutunmanın yolu betondan, petrolden değil doğadan geçiyor ama nedense on binlerce yıllık bu yaşanmışlık bile zerre kadar umurumuzda değil.

Değil ki tarımı ve hayvancılığı hâlâ yeterince ciddiye almıyoruz…

Anadolu coğrafyası bizden önce de yüzlerce medeniyete ev sahipliği yaptı, yaşamın, kültürün, reformların, dünya ticaretinin merkezi oldu. Yüzyıllar boyu dünyaya damga vuran filozoflar yetiştirdi…

Peki bütün bunlar ne kadar umurumuzda Çocuklarımıza yaşadığımız coğrafyayı tarihiyle kültürüyle ne kadar anlatıyoruz

Japonya ziyaretimiz sırasında gördük ki, ülkenin neresine gidersek gidelim bölgeyi gezenlerin en az üçte biri her yaştan öğrencilerdi. Ülkeyi, kültürünü, tarihini, sahip olduğu değerleri tanıtmak ve öğrenmek eğitimin öncelikli amaçlarından biriydi! Güney Kore ve Çin'de de durum farklı değildi.

Gördük ki ülkelerine, atalarına ve sahip oldukları değerlere duyulan aidiyet ve sorumluluk duygusu, onlar için sınav başarısından çok daha önemliydi...

"Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı" diyen bir İstiklal Marşı'na sahibiz ama ne kadarımız yaşadığımız coğrafyanın stratejik öneminin farkında, ne kadarımız on binlerce yıllık tarihine vakıf..

Milas, Zeytin, Memecik..

Milas'ta bugün başlayan haftasonu da devam edecek üç günlük Zeytin Festivali çok farklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Ege'nin içlerine doğru seyahat ederken Bafa ve Milas'ın içinden geçen çok olmuştur. Peki kaçımız bu iki güzide kentimizde ve özellikle de Milas'ta mola verip çevreyi gezdik, tarihiyle ilgilendik, ürettikleri envai çeşit ürünleriyle ve özellikle de dünya markası haline gelen "Memecik" zeytini ve zeytinyağı ile tanıştık..

Ülkemizin dört bir yanı Milas gibi eşsiz bir tarihe sahip antik kentlerle dolu. Milas, Bergama, Tarsus, Midyat, Alanya gibi bazı kentlerimiz var ki binlerce yıldır hâlâ ayaktalar ve yaşam binlerce yıldır hâlâ kesintisiz devam ediyor.

Bunun ne denli büyük bir zenginlik olduğunun kaçımız farkında

Milas, 5 bin yıllık tarihi boyunca dönemin en büyük imparatorluklarına ev sahipliği yapmanın yanı sıra Karya uygarlığına ve Menteş Beyliği'ne de başkentlik yapmış. Kentin biraz içlerine girdiğinizde ve çevredeki antik kentleri gezdiğinizde bu görmüş, geçirmişliğin izlerine fazlasıyla şahit oluyorsunuz.

Binlerce yıl medeniyetlerin beşiği olan bu kentimizde öylesine tanıdık isimlere şahit oluyorsunuz ki şaşıp kalıyorsunuz, beni en mutlu edenlerden birisi de Cağaloğlu'ndaki binamızda yıllarca karşılıklı odalarda çalıştığımız Turan Abi (Selçuk) adına açılan müzeydi…

Bu yıl 11'incisi gerçekleşecek olan Uluslararası Milas Zeytin Hasat Şenliği'nde hasattan zeytinyağı sıkımına, tadımdan zeytinyağlı yemek yarışmasına, eğlenceden zeytin ve zeytinyağına yönelik bilimsel söyleşilere kadar pek çok etkinlik var. Üretici standartlarında da eminiz ki çok farklı tatlarla karşılaşmak mümkün olacak…