"Hangi konuda yapmıyoruz ki" diyen çok çıkacaktır. Daha da vahimi yapılan hataları ne kadarımız hata olarak görüyor
Doğru teşhis olmadan doğru tedavi mümkün değil. Bu yüzden de sorunları çözme yerine kronikleşmesine izin veriyoruz. Oysa hatadan dönmek de bir erdemdir…
"Nerede hata yapıyoruz" sorusuna genel çerçevede bakmaya kalkarsak içinden çıkamayız. Bu yüzden bugün sadece eğitime odaklanalım.
Akıl, eğitim ve bilim toplumu olmadan refah toplumu olunamayacağını, olunsa bile sürdürülebilir hale gelemeyeceği konusunda eminim ki herkes hemfikirdir. Olmayanlara da demokrasinin, insan haklarının, hukukun, doğaya saygının, sanatın, kültürün, geleneklerin dolayısıyla refahın sürdürülebilir olduğu ülkelere bir de bu çerçevede bakmalarını öneririz.
Peki eğitimde nerede hata yapıyoruz
Gelin önce hep birlikte durum tespiti yapalım:
■ Eğitim kademeleri içinde en önemli olan okul öncesi eğitim. Peki okul öncesi eğitim, 12 yıla çıkan zorunlu temel eğitim kapsamına giriyor mu Hayır!
■ Eğitimin en temel amaçlarından biri de her öğrencinin ilgi ve yeteneklerini keşfedip onları geliştirmektir. Bu yapılıyor mu Hayır.
■ Eğitim ve öğretim bir anlamda yaşam sanatıdır ve kişileri mutlu etmek için vardır. Peki öğrenci ve mezunlar mutlu mu Hayır.
■ Akıl, bilim, planlama, disiplin, sorma, sorgulama, vizyon, aidiyet, araştırma eğitimin olmazsa olmazlarıdır. Peki bunları her bir öğrencimize kazandırabiliyor muyuz Keşke gönül rahatlığıyla evet diyebilseydik.
■ Ülkemizin ve dünyanın gidişatı ve ihtiyaçları doğrultusunda insan gücü planlaması yapıyor muyuz Sonuçlar ortada!
■ İstihdama ve üretime yönelik bir yönlendirme ya da kontenjan dağılımı var mı Hayır!
■ Anaokulundan doktoraya kadar her dersin öğrencilere kazandırmakla zorunlu olduğu yetkinlikler var. Peki LGS, YKS, KPSS, ALES tarzı sınavlarda bu derslerde kazandırılan ya da kazandırıldığı varsayılan derslerin yüzde kaçından soru soruluyor Yok denecek kadar az!
■ Öğrenci olsanız sınavda soru sorulmayan dersleri ciddiye alır mıydınız Sonuç ortada!
■ Eğitim ve öğretimin görevi öğrencilerin ufkunu açmak, yaratıcılığını, üretkenliğini, sorun çözme yeteneklerini, sosyalleşmesini, paylaşmayı, yaşam disiplinini, en önemlisi de milli ve manevi değerlerini geliştirmek ve yaşam biçimi haline getirmektir. Peki bunu kazandırıyor mu Gelinen nokta ortada…
Daha onlarca hatta yüzlerce durum tespiti yapabiliriz.
Öğretmeninden öğrencisine, velisinden işverenine, öğretim kurumlarından mezunlarına, muhalefetten iktidara, muhtarından Cumhurbaşkanına kadar hemen herkes tüm bu sorunların fazlasıyla farkında. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için çok daha iyi bir eğitim konusunda samimi olduklarına da inanıyoruz.
Peki o zaman neden yanlışa dur diyemiyoruz, yol alamıyoruz
İşte en çarpıcı olan başlıca nedenler:
■ Günü kurtarmanın ötesine geçemiyoruz.
■ Yanlışı yanlışla çözmeye çalışıyoruz.
■ Çocuklarımızın sınav köleleri haline gelmesinden büyük rahatsızlık duyuyoruz ama sınav ve diploma odaklı eğitimden asla vazgeçmiyoruz.

6