Plan ve programı adeta hayatımızdan çıkardık.

Günü kurtarmak yetiyor da artıyor.

Atalarımız gibi 'Göç yolda düzelir' diye işe başlıyor, "Sonrası Allah kerim" diyerek yola devam ediyoruz.

Her şey yolunda gittiği sürece sorun yok.

Bozuk saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiği gibi, doğru anlık kararlar alabiliyor ve şansımız da yaver gittiği sürece de durumu idare ediyoruz.

Peki ama nereye kadar..

Hadi farklı sektörler böyle hareket ediyor olabilir ama üniversiteler, YÖK, MEB ve ÖSYM gibi aklın ve bilimin kâbesi olması gereken kurumlar için de aynı toleransı göstermek doğru mu

Hele ki çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği söz konusu olduğunda…

Eğitimde insan gücü planlaması yapılmadığı için okumuşları okuduklarına bin pişman ettik.

Bir yanda milyonlarca işsizimiz var öte yanda turizm, tarım, hayvancılık, orta ölçekli sanayi, hasta, yaşlı ve çocuk bakımı gibi milyonlarca istihdam alanını mültecilere ya da yabancılara bıraktık.

Bazı mesleklerde önümüzdeki 20, 30 yıla yetecek kadar eleman fazlamız varken, aynı bölümlere her yıl hala on binlerce öğrenci alıyoruz. Örneğin öğretmenlik!

Hukuk da bu kervana katıldı!

Hukuk Mesleğine Giriş Sınavı'na (HMGS) katılanların sadece yüzde 23'ü barajı aşabilmiş.

Peki ya diğerleri

Daha da önemlisi hukuk fakültelerinde verilen eğitimile ÖSYM'nin yaptığı sınav ne kadar örtüşüyor

Mezun sayısı çok fazla diye eleme yoluna gidiliyorsa bunun yöntemi bu mu yoksa sağlıklı öngörülerde bulunup bu çerçevede plan program yapmak mı

Fatura neden her seferinde öğrencilere ve gençlere çıkıyor YÖK, üniversiteler ve hukuk fakülteleri neden verdikleri eğitimin arkasında durmuyor

Örneğin barolar, büyük hukuk büroları, Hakimler ve Savcılar Kurulu, HMGS'nin içeriği konusunda ne düşünüyor

Seçilen adaylar beklentilerini karşılıyor mu

Kazanamayanlar onlara göre başarısız mı

Kendileri bu sınavlara girseler başarılı olurlar mı..

Söz sınavlardan açılmışken sınavların hazırlanış biçimini de sorgulamakta da yarar var.

MEB ve ÖSYM sınav sorusu düzenlerken, her testi konunun uzmanı hocalara hazırlatıyor. Örneğin Matematik sorularını Matematik öğretmenleri, Coğrafya sorularını da Coğrafya öğretmenleri hazırlıyor. HMGS soruları hazırlanırken de tüm sorular aynı öğretim üyeleri tarafından değil uzmanlık alanlarına göre farklı hocalarca hazırlanıyor.

Üniversite sınav sorularını hazırlayan tüm öğretmenlerimiz lise mezunu, HMGS sorularını hazırlayan tüm hocalarımız da hukuk fakültesi mezunu olduğuna göre eğer bu sınavlara giriyor olsalardı kendi hazırladıkları testler dışındaki diğer testlerde ne kadar başarılı olabilirlerdi

Bu konuda kendilerinden tüm içtenlikleriyle cevap bekliyoruz…

Keşke biraz empati yapıp ona göre soru hazırlasalar!..

YÖK ve MEB'in ise sanki eğitimle, sınavlarla hiç ilgileri yok!