Eskiyi mi özledik, yeniden mi sıkıldık

Hemen her konuda sızlanmak için o kadar çok gerekçemiz var ki sevinmeye, mutlu olmaya, bayramlaşmaya sıra gelmiyor.

Huzur, her şeyden çok daha önemli hale geldi. Evet, eskiden her şeyimiz yoktu ama huzurumuz, dostlarımız, sevinçlerimiz vardı. Sanki asıl özlediğimiz onlar

Bayramlar ulusların kimlik kartları gibidir. "Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" özdeyişinde olduğu gibi bayramlara bakarak uluslar hakkında öngörülerde bulunabiliriz

Milli ve manevi bayramlarımıza bir de bu pencereden bakmakta sonsuz yarar var ama ara ki eski bayramların tadını bulabilesiniz.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Nasıl ki eski öğrencilik yıllarının, eski domateslerin, eski İstanbul'un, eski dostlukların, eski tatillerin tadı kalmadıysa, bayramların da eski tadı yok.

Bizler büyüdük de mi böyle oldu yoksa her şey çok mu değişti

Çocukluğumuza mı özlem duyuyoruz yoksa kaybettiklerimize mi üzülüyoruz

Şimdiki çocuklara, gençlere bakıyoruz. Bayram falan umurlarında değil. Tıpkı yeni bir şeyler almanın keyfine varamadıkları gibi...

Bugün sahip olduklarının pek çoğu elbette dün yoktu. En başta da akıllı telefonlar ve sosyal medya. Onlar mı, onları hayattan koparttı yoksa hayatlarına yeni bir renk mi geldi

İyi mi oldu, kötü mü Hemen her konuda artılar, eksiler öylesine çok ki... Biz en iyisi mi dünü dünde bırakıp günümüze dönelim. Bayramı en keyifli şekilde nasıl geçiririz, ona bakalım.

Eskiler pek özlenmez ama nedense eski bayramlara hep özlem duyulur. Eskiden bayram demek heyecan, coşku, keyif demekti.

Şimdi ise tatilin ve eziyetin ötesine geçemiyor. O da yapabilenler için...

Keyifli bayramlar diliyoruz, nasıl istiyorsanız öyle geçirin ama yüzünüzden gülücük hiç eksik olmasın Sıcaklar nedeniyle her ne kadar gündüzleri rahatlıkla sokağa çıkılamazsa da sabah erken saatler ve akşam öncesi bayramlaşmak için de tatil etkinlikleri için de en ideal saatler.

Bayram ve tatiller, eziyet ve hastalık için değil, huzur ve keyif içindir. Her şey dozunda, tadında ve gönlünüzce olsun

9. sınıflar sendromu

9. sınıflarda sınıfta kalma kaosu yaşanıyor. Önce "4 zayıfı olan sınıfta kalacak" denildi ve bu konuda bir yönetmelik çıkartıldı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Kalan çok olunca, bu kez "Daha her şey bitmedi, telafi düzenlemesi yapılacak" denildi.

Peki o da bir çözüm getirmezse ne olacak Yeterince akademik birikimi olmayan öğrenciye bir değil, on sınav hakkı da tanısanız değişen bir şey olmuyor.

Bunun örneklerini çok gördük. Başarılı olmadan sınıf geçirmenin çare olmadığı da ortada.

Süreç belli: Telafi düzenlemesi, yıl tekrarı, açık lise, üst üste iki yıl sınıfta kaldı diye belge!..

Bu "zorunlu dayatma", bu haliyle kaç yıl sürecek, öğrenci hayattan daha ne kadar kopacak Gençler sonraki yaşamlarına nasıl tutunacak