Bizim kültürümüzde "israf haramdır!"
Hele ki bu israf göz göre göre yapılıyor ve alışkanlık haline geldiyse!..
Hem devlet hem de aile bütçesinden en büyük pay eğitime ayrılıyor.
Hem de çok uzun yıllardır.
Peki gidişattan memnun muyuz
Gelinen noktayı bugüne kadar defalarca yazdık, çizdik, anlattık, zaten herkes de durumun farkında.
Tek öğrencinin dahi tercih etmediği fakülteler, bölümler olabilir mi
Var hem de fazlasıyla var.
En iyi diye bildiğimiz üniversitelerde bile öğrencilerin yarıdan fazlası, girdiği bölümden mezun olmadan ayrılıyor.
Milyonlarca üniversite mezunu ortaokul, lise mezunlarına yönelik işlerde çalışıyor.
Pek çok alanda önümüzdeki 30 yıla yetecek kadar mezunumuz varken hâlâ o bölümlere yüzbinlerce öğrenci alınıyor!
Tıp, hukuk, mühendislik gibi barajlı 5, 6 fakülte dışında tüm bölümlere girişte puanlar sıfırlanmasına rağmen üniversitelerde hâlâ 150 bine yakın boş kontenjan var!
Daha da acısı bu bölümlerin binaları, hocaları ve cari harcamaları için yapılan masraflar israf değil de ne
Çok daha iyi değerlendirilemez miydi..
Önceki yıllarda yapılan bir araştırmaya göre sınav sektörüne akan para 10 milyar dolar ve buna rağmen akademik başarı yerlerde sürünüyor.
Türkiye ortalamaları, sıfır çekenleri ve bırakın diğerlerini okul birincileri ve fen lisesi mezunlarının bile yarıdan fazlasının hayallerini sonraki sınavlara erteliyor! Bu zaman, para, hayal, emek ve umut israfı değil de ne..
Daha iyi eğitim ve daha çok istihdam için sınırsız kaynağa ihtiyaç duyduğumuzu söylemeyen yok gibi.
Barınma, burs, okullardaki hijyen koşulları, öğretmen ataması konusunda ciddi sıkıntılarımız var.
Yeterince yurt yapamıyoruz çünkü yeterli kaynağımız yok.
Günümüz koşullarına göre yeterince burs ve kredi veremiyoruz çünkü daha fazla kaynak ayırmamız mümkün değil.
Yeterince öğretmen alamıyor ve durumu üç kuruş maaşa razı olan ücretli öğretmen uygulaması ile geçiştirmeye çalışıyoruz çünkü on binlerce yeni kadro tahsis edecek bütçemiz yok.
Hijyen, güvenlik, ısınma için günü kurtarmaya çalışıyoruz çünkü bu konulara ayıracak yeterince kaynağımız bulunmuyor.
Üniversite mezunlarının pek çoğu aldıkları eğitimle hiç alakası olmayan işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çünkü insan gücü planlaması aklımızın ucundan bile geçmiyor!..
Şimdi gelin vicdanımızın sesine kulak vererek şu soruyu önce kendimize sonra da MEB'e, YÖK'e, ÖSYM'ye, Maliye'ye ve aklımıza gelen herkese soralım:
Tüm bunlar israf değil de ne
İsrafı önlemeden, kaynakları artırmadan, tasarrufa yönelmeden, plan, program yapmadan, israf edilen her kuruşun hesabını sormadan geleceğe güçlü adımlarla nasıl yürüyeceğiz
Eğitime hem devlet hem de aileler olarak bütçemizden en büyük payı ayırmakla kalmayıp fedakarlığın da her türlüsünü fazlasıyla yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz.