Eğitimin ruhu!

Altan Öymen ve Onur Öymen'in kaleme aldığı "Başöğretmenin Yolunda" kitabı ikinci baskısını yaptı.

İkinci baskıda Köy Enstitülerinin nereden nereye geldiği tüm ayrıntılarıyla ele alınmış.

İlk tohumlarını kim attı, kim niye kapattı sorularının cevabı net olarak verilmiş. Günümüz eğitimine de kısmen değinilmiş!

İkinci baskıya yönelik ön hazırlıkları ve hatta üçüncü baskıya yönelik ayrıntıların araştırmasını kuzeni Onur Öymen'le birlikte aralıksız sürdüren Altan Öymen ikinci baskıyı göremedi. Ruhu şad olsun. İkinci baskı da tıpkı ilki gibi eğitim tarihimize ve özellikle de Cumhuriyet dönemine ışık tutan en önemli başvuru eserlerinden biri olacak. Görünen o ki en az 8, 10 baskı yapacak ve her baskısında eğitim tarihimizin karanlıkta kalan çok önemli projelerine ışık tutacak…

Bu baskıda ana tema Köy Enstitüleri olmuş. Dünya eğitim literatürüne damga vuran köy enstitülerinin kuruluş öncesinden kapanma noktasına gelinceye kadar ve daha da önemlisi kimlerin ne için gözden çıkardığı, kimilerinin niye kapısına kilit vurduğu belgelerle, dönemin tanıklarıyla ve en önemlisi de siyasete nasıl kurban edildiğine yönelik ayrıntılarıyla bir hayli ilgi çekici şekilde kaleme alınmış!

Eğitimi baş tacı edenlerin bir süre sonra eğitimi siyasete nasıl kurban ettikleri, eğitimin ve ülkemizin geleceği için değil siyasi beklentilerinin ve ağalık düzeninin devamını garanti altına almaya çalışanların dertlerinin Köy Enstitüleri değil kendi menfaatleri olduğu satır aralarına öylesine serpiştirilmiş ki eğitime, eğitim tarihine ve özellikle de ülkemizin bekasına kafa yoranlar için çok önemli bir referans olacaktır.

Kitabın eksikleri ve dokunur gibi yapıp pas geçtikleri konular yok mu

Fazlasıyla var ama tıpkı babaları Hıfzırrahman ve Münir Raşit gibi Altan ve Onur Öymen de kolay olanı değil en zor olanı tercih etmişler. Duyduklarından, gördüklerinden, yaşadıklarından daha çok belgelere, dönemin koşullarına, siyasi ayak oyunlarına ve devlete, eğitime, ülkeye yön verenlerin zigzaglarını gözler önüne sermişler…

Kitabın tamamı ve özellikle de ikinci baskıda farklı yönleriyle ele alınan Köy Enstitülerinin kuruluş ve kapanış hikayeleri okunduğunda, 1945 sonrasında başlayan eğitimdeki kırılmaların ve eksen kaymalarının boyutlarını da çok çarpıcı bir şekilde görebiliyorsunuz.

Altan Öymen çok önemli bir gazeteci ve siyasetçi ve Onur Öymen de yine çok önemli bir diplomat olarak babalarından gelen olağanüstü çalışma disiplini, birikimleri, yurtseverlikleri ve cumhuriyet sevdası ile eğitim tarihimize farklı bir bakış açısı getirdiler, getirmeye de devam ediyorlar.

Zamanın ruhunu olduğu kadar eğitimin ruhunu da olanca içtenlikleriyle yansıtmaya çalışmışlar. Öyle olduğu için de diğer sığ bakış açılarından çok daha fazlasını okurlarıyla paylaşmışlar.

Aslına bakarsanız "Başöğretmenin Yolunda" eseri, sadece Mustafa Kemal'in öğretmenleri ve Cumhuriyetin kurucu neslinin hayat hikayesi değil birinci yüzyılı geride bırakan Türkiye Cumhuriyeti'nin de geçirdiği sosyoekonomik değişimleri ve özellikle de eğitimde, siyasette ve köylü toplumdan kentli topluma dönüşümün hikayesini anlatıyor. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'si ile ölümünden sonra yaşananlar kronolojik bir sıra ile göz önüne seriyor.