Eğitimin gidişatından memnun muyuz

Eğitimde binlerce yıldır devam eden gelenek sona mı eriyor Okul, öğretmen, öğrenci, sınıf, kitap, defter, ödev, sınav, yüz yüze eğitim gibi değişmeyen ritüeller ve roller, yapay zekanın daha da aktif hale gelmesiyle birlikte yerle bir mi olacak Gidişat sanki o yönde. Yakın bir gelecekte pek çok alanda olduğu gibi eğitimde de şaşırtıcı hem de çok şaşırtıcı gelişmeler yaşanırsa hiçbiri tesadüfi olmayacaktır! Asıl önemli olan bu olup bitenleri görmezden gelip, böyle gelmiş böyle gider geleneğini devam ettirmektir! Söz konusu şaşı bakış bugüne kadar eğitime ve çocuklarımıza çok zarar verdi. "Dur" denilmezse vermeye de devam edecek…

Bu bizde böyle de diğer ülkelerde farklı mı Hayır. Eğitimin bugün dünyanın en sancılı konularından birisi haline gelmesi bu yüzden!..

Bilim ve teknoloji öylesine hızlı ilerliyor ki yetişene aşk olsun. Öğrenciler, bilim ve teknolojinin son ürünlerini ve gelişmeleri dijital ortamda yakından izlerken, eğitim sisteminin diğer paydaşlarının bu gelişmelerin çok gerisinde kalması yaşanan sıkıntıların en önemli nedeni!

Bu noktaya nasıl gelindi

Yeni aldığınız bir elbise dünyanın en ustalarının elinden çıksa da dar ya da geniş geldiğinde içinde rahat edemezsiniz. Eğitim sistemleri de öyle. Öğrenciyi ya da yaşamı yakalamayan bir eğitim sistemi, kimilerine göre "harika" olsa da sıkıntı yaratmanın ötesine geçemez. Oscar'lı da olsa eğer size hitap etmiyorsa o filmin sonunu zor getirirsiniz. Damak zevkinize uymayan lezzetler, 5 yıldızlı Michelin restoran şeflerinin elinden çıksa da o sofradan aç kalkarsınız…

Dünyanın ya da ülkenin en iyi öğretim kurumlarından mezun olsalar da çok sıradan, çok mütevazi, çok donanımsız ya da çok mutsuz kişilere fazlasıyla rast gelmişsinizdir…

İşte bu noktada önemli olan bireye yönelik tercihleridir. Bireylere hele ki öğrencilere, hoşlarına gitmeyen bir şeyi dayatırsanız bu yarardan çok zarar verebiliyor. Dünyadaki yeni nesil eğitim arayışlarının bireysel tercihlere yönelik olması bu yüzden. Her birey, nasıl ki farklı ilgi, yetenek, birikim, deneyim ve hayale sahipse, ona verilecek eğitim de farklı olmalı ki, eğitimi bir eziyet olarak değil kazanım olarak görmeli ve dört elle sarılınmalı…

Sınav ortaklı eğitim sistemlerinde adayların en az yüzde 70'inin hayaline kavuşamayacağı daha en başından bellidir. Ne kadar başarılı olursanız olun bu yarışın kazananları kontenjanlar kadardır! Elinizden gelen her şeyi yapsanız da yarışı en ön sıralarda bitirseniz de çoğu zaman hayalini kurduğunuz mesleğe kavuşamaz, dereceyle mezun olsanız eğer yeterli kontenjan yoksa iş bulamazsınız. Bu yüzden de mutluluk getirmesi gereken eğitim ve diplomalar, her kapıyı açan altın anahtar olmaktan çıkıp, size, sizi daha fazla mutsuz etmekten başka bir işe yaramaz gibi görünmeye başlar! Dünyanın dört bir yanında milyonlarca genç bugün maalesef bu durumda. Söylemler de her yerde aynı: Ne dediyseniz yaptık, en zor sınavları aşıp, en iyi öğretim kurumlarında öğrenim görüp en iyi diplomaları aldık ama bir iş bile bulamıyoruz. Onca mücadele bunun için miydi Çocukluğumuzu, gençliğimizi bu yüzden mi yaşamadık Bir sınavdan çıkıp diğerine bu yüzden mi koşturduk Onca zamanı, onca parayı bu yüzden mi harcadık...