Dijital perhiz!

Atalarımız boşuna "bal yiyen baldan bıkar" dememiş.

Adeta yeni organlarımızdan biri haline gelen akıllı telefonlardan da, dijital dünyada sörf yapmaktan da, sanal dünyanın sanal renklerinden de bıkkınlık geldi.

Midemiz gibi beynimiz de aşırı yüklenmeden obez oldu.

Hemen her yaştan, hemen herkesin en önemli yakınma konularından birisi haline gelen unutkanlığın en önemli nedenlerinden biri de bu sanal obezlik.

Beynimiz adeta bilgi bombardımanı altında. Avrupa'nın ve hatta dünyanın ekran karşısında en uzun süre geçiren ülkelerinden biriyiz.

Okumuyoruz, sohbet etmiyoruz, gezmiyoruz, oyun oynamıyoruz, spor yapmıyoruz hatta yemek yemeyi bile unutup saatlerce video izliyor, görüntü paylaşıyor, sanal oyunlardan, sanal gündemlerden başımızı kaldıramıyor, 100 karakteri aşmayan kelimelerle anlaşmaya çalışıyoruz.

Beynimiz böylesi bir bombardımana hazır değildi. Sınav ya da tez hazırlama dönemlerinde bile ona bu kadar yüklenmiyorduk. Darmaduman oldu.

Bırakın görsel bombardımanı, elektronik sinyallerin çok daha rahatsız edici boyutlarda olduğu iddia ediliyor. Bu yüzden unutkanlık en masum yan etkilerden birisi olarak kalırsa hiç şaşırmayın!..

Dijital bombardıman öncesi yaşama duyulan özlem uzun süredir dillendiriliyordu, görünen o ki artık ete kemiğe bürünüyor. Yapay Zeka (YZ) ile gelinen ve gelinecek noktanın son ayrıntılarına girmeden önce isterseniz gelin Milliyet'in bu konudaki dünkü haberine bir göz atalım:

"Araştırmalar, gençlerin yarısının sosyal medyanın kendi yaş grubuna olumsuz etki yaptığını düşündüğünü gösteriyor. Sosyal medya artık yapay zekâ içerikleriyle dolup taşarken, insanlar fiziksel dünyaya dönmenin yollarını arıyor. Offline olmak, tıpkı sağlıklı beslenmek, spor yapmak gibi bir yaşam tercihi haline geliyor.

Kanso'nun kurucusu Randy Ginsburg, bu deneyimleri bir tür 'dijital detoks' olarak tanımlıyor: 'İnsanlar, telefonu bırakmaya değecek insanlarla tanışmak istiyor' diyor.

Hiper bağlantılı dünyada, telefonunu kapatmak, e-postadan uzak durmak ya da bir akşam bile ekranlara bakmamak, 'ulaşılabilirliği kısıtlamak' anlamında bir ayrıcalık sayılıyor. Sofar Sounds gibi platformlar, insanları algoritmaların yönlendirmediği ortamlarda bir araya getirerek gerçek bağlantılar kurmayı hedefliyor. Şirketin CEO'su Warren Webster, artık insanların sadece müzik dinlemek değil, yüz yüze tanışmak için de bu konserlere katıldığını söylüyor.

Benzer şekilde Offline, 222, Timeleft ve Kanso gibi yeni uygulamalar da 'ekransız etkinlikler' düzenliyor. Örneğin 222, 'offline is the new luxury' sloganını bir reklam panosunda kullanarak, üyelerini rastgele akşam yemeklerinde buluşturuyor…"

En önemli bağımlılık

Dijital bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığı gibi görenler var ama yarattığı psikolojik ve sosyolojik etkiler kimsenin umurunda değil.

Teknoloji aldı başını gidiyor. Yüzlerce yıllık şirketler yok olurken en yeniler, en tepelere tırmanıyor. Konuşulan tek şey ise kazanç!..

Fazla değil 10 yıl içerisinde yapay zekanın da pabucu dama atılacak ve farklı bir teknolojik "harika!" ile tanışacağız.