Daha kaç nesil heba edeceğiz

'Bütün icatlar, ihtiyaçtan ya da zorunluluktan doğar' derler.

Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında getirilen ambargolar, savunma sanayimizin kurulmasında olmazsa olmazlarımızdan biri haline gelmişti. ASELSAN ile ilk adımı attık ve bugünlere geldik.

Kötü komşu ev sahibi yapar misali, kötü müttefikler de bizi savunma sanayisinde gurur duyacağımız bir noktaya getirdi.

Spor müsabakalarında da dibe vurmadan yukarı çıkmıyoruz.

Ekonomi, siyaset, sağlık, tarım ve daha pek çok alanda da benzer bir anlayış söz konusu. Dara düştüğümüz anda "Yetti artık" deyip çözüm arayışına giriyoruz. Tek bir istisna var o da eğitim!

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Nedendir bilinmez, eğitim söz konusu olduğunda hep birlikte üç maymunu oynuyoruz: Görmüyoruz, duymuyoruz, konuşmuyoruz.

Dibin de dibine vursak bile umurumuzda değil. Oysa eğitim de en az savunma sanayii kadar önemli.

Ülkemizin bekası söz konusu olduğunda eğer iyi yurttaş yetiştiremiyor ve aidiyet hissi yaratamıyorsanız gerisi teferruattır

Nerede hata yapıyoruz

Eğitimde yaptığımız güzel işler yok mu

Fazlasıyla var. Son 100 yılda nereden nereye geldiğimiz ortada.

Nasıl bir enkaz aldık, modern Türkiye'yi nasıl yarattık

Bu konu keşke okullarımızda çok daha ayrıntılı bir şekilde öğretilse.

"Cumhuriyet kurulduğunda, sanayide, eğitilmiş insan gücünde, ekonomide, tarımda, kentleşmede, bilimde, sanatta, sporda ve okullaşma oranlarında hangi noktadaydık, şimdi neredeyiz" sorusuna samimiyetle enine boyuna cevap arasak.

Latin harflerine geçiş, Tevhid-i Tedrisat, eğitimin Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yaygınlaştırılması hiç kolay değildi ama başardık.

Bireysel yetenekleri geliştirme, yaşam odaklı eğitim, yabancı dil öğretme, kalite ve liyakat konularında çok başarı örneklerimiz varken hepsini çöpe attık.

Her öğrenciye aynı elbiseyi giydirmeye çalıştık, en acısı da diplomayla meslek sahibi olacağına inanıp sınav odaklı ezberci eğitim sistemini tek seçenek olarak çocuklarımıza dayattık. Hepsini sınav köleleri haline getirdik

Eğitim sisteminin bugünkü halinden rahatsız olmayanımız yok gibi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil hemen herkes her fırsatta bunu dile getiriyor. Nasıl olması gerektiği konusunda ilgili tüm taraflar fikir beyan ediyor.

Peki bu yönde bir değişiklik ya da ortak bir noktada buluşmak söz konusu mu

Evet demek mümkün değil.

"Böyle gelmiş, böyle gider" anlayışı iliklerimize kadar işlemiş.

Günümüz koşullarında artık bir işe yaramadığını bile bile bu köhne sistemi tümüyle değiştirme yerine hâlâ orasını burasını yamalayarak ayakta tutmaya çalışıyoruz. Neden mi