Ahmet Gürsoy

Yeniçağ

Darbe marbe yok

İşlerine gelmeyen veya önceden planladıkları hesaba uymayan her olaya, her gelişmeye, "Darbe" diyen bir kadro var. Türkiye'de sivil bürokrasinin darbe yapacak ne gücü, ne yeterlikleri ve ne de imkânları var.Darbe yapmayı basit sanıyor olmalılar...Darbe yapacak kişilerin; önce elinde FETÖ gibi çok büyük bir gücü olması lazım. Öyle dört polis müdürüy

İşte çürüme tam olarak bu

Güzelim ülkeyi ne hâle getirdiler. Batırdıkları devlet kurumlarının kanayan, kangrenleşen, iltihapları dışarı saçılan yaralarından, önce kendileri tiksiniyor. Hâlbuki bu devlet, bunlar iktidar olana kadar böyle değildi. Bürokrasinin taraflı olarak siyasallaştırılması, belli cemaat ve tarikatlar ile belirli ideolojilere tahsis edilip siyasal çeşitli

Şiddetin çözümü bu mu

Türk toplumu, bilerek veya bilmeden yine sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel krize sokuldu. Bu üç önemli kriz alanına başkalarını da ilave edebiliriz, ama toplumsal ana gövdeyi sarsan, ona en çok zarar veren bu üçüdür. Bu üçü, aynı zamanda toplumsal şiddetin de kaynağıdır.Siyasal kriz nedir, derseniz, derim ki; yıllardır içinde bulunduğumuz ve bi

Türkiye'nin hukuk yüzü: Sinan Ateş cinayeti

Türkiye, eğer hukuku üstün kılarsa kendi evlatlarını yiyen bir ülke olmak zorunda kalmaz. Devleti ve milleti yönetenler, siyasi büro yöneticileri düzeyinden, hukuk devletini yönetme düzeyinde davranışlar göstermeye özen göstermedikçe, hiçbir şey de düzelmez.Sinan Ateş cinayeti, sıradan bir olay değil. Büyük bir olay. Olayı büyük yapan sebepler, idd

Sinan Ateş'le davayı vurdular

Kim derdi ki, gün gelecek, içinden yüce dava adamlarının çıktığı, bayrağa taparcasına âşık insanların başını çektiği Ülkü Ocakları Genel Başkanı, Ankara'da vurulup öldürülecek de, o gün, Türkiye 7 şiddetinde bir depreme uğramış gibi sarsılmayacakKim derdi ki, bir ülkü devi, kendi içinden ihanete uğrayacak da, biz, yaşayan gözler, işiten kulaklar, g

Çöküşün kaynağı iktidardır

İktidar nedir, diye kısaca tanımlayın deseniz, derim ki; sorun çözme ve karar verici olarak, ortaya, geçerli bir irade koyma yeridir. Aynı zamanda mevcut siyasal sistemin yürütücüsüdür. Sorun çözme açısından bakıldığında, içinde bulunduğumuz Türkiye manzarası olumsuzluklarla dolu. Başta ekonomi olmak üzere, iktidarın kendisi, sorun çözme yerine, bi

Öğretim programından mülakata

İktidar, kendi ideolojisini tüm Türkiye'ye dayatmak ve yerleştirmek için öğretim programı (Müfredat) hazırlamış. Amaç böyle olunca da programın adını "Türkiye Yüzyılı" koymuş. İşin ilginç yanı, "Türkiye Yüzyılı" dedikleri projeye ait söylemin, bizzat kendisinin ne olduğunu açıklayan bir programınmüfredatın olmaması. Başka bir ifade ile iktidarın el

Sürekli gerilim ve çatışma stratejisi

Bu ülkeye huzur yasak mı kardeşim Bayram bile kavgaya dönüşüyor.Tamam anladık.Solcusunuz, sınıfçısınız, Marks'ın ütopyasında yetiştiniz ve doğası gereği çatışmacısınız. Anladık, işçileri herkesten çok önemsiyorsunuz. Ama kardeşim, sürekli çatışma, sürekli gerilim ve sürekli inatlaşma üzerine kurulu bir ideolojiyle ne zamana kadar gerileceğiz1 Mayıs

Kendisiyle çelişen bakanlık: MEB

Millî Eğitim Bakanlığı yeniden öğretim programını değiştirdi. Adına "Türkiye Yüzyılı Maarif Programı" dedi. Programla ilgili genel tutarsızlıkları belirtmezden evvel önce şu soruya bir cevap verelim: Öğretim programları sık değiştirilen bir şey miGenellikle en fazla 5 yıl içinde öğretim programlarında değişiklik yapılması hem bilimsel ve hem de tek

Dış politikada kimcisin siyaseti

Osmanlı'nın gerileme döneminden kalma siyasi zihin, "kimcisin" siyasetine takılmış, aklını bundan kurtaramıyor. İngilizci misin, Rusçu musun yoksa Fransızcı mıYakın dönem dış politikasına yön veren soru buBir dönem hariç.Mustafa Kemal dönemi.Geriye kalanların tamamı "kiminle bir olsak acaba" siyasetine sıkı sıkıya bağlı.Gelelim bugüne.Atlantikçi mi